Yaşamış olduğumuz kış mevsiminde yüksek sıcaklıklardan dolayı sinekler kendilerini erken göstermeye başladılar.

Ocak ayının sonuna doğru bugünlerde yaşamış olduğumuz 20 dereceye varan sıcaklıklar beraberinde doğanın ve de sineklerin vaktinden önce harekete geçmelerine yol açtı.
Bu durumda biz vatandaşlar ve de belediyeler neler yapmalıyız? Aslında değişen bir şey yok. Bahar mevsiminde almamız gereken tedbirleri erkene alacağız.
Sineklerden kaynaklanan yaşam kalite standardımızı bozan, insanlarda ve de hayvanlarda değişik hastalıklara yol açan sinekler için mücadele programını erkene alacağız.
Sineklerin doğadaki yaşam döngüsünü incelediğinizde, sinekler üreyebilmesi için mutlaka suya ihtiyaç duyarlar. Sinekler üreyebilmek için yumurtalarını suya bırakıp sırayla larva, sonrasında uçkun haline gelip doğaya yani aramıza katılırlar.
Bu nedenle dikkat etmemiz gereken, evin su ihtiyacını karşılamak için balkona veya evin çatısına koyulan ağzı açık bırakılmış su deposu, evin bodrum ve bahçelerindeki kuyu, fosseptik çukuru, rögar ve su ihtiva eden üstü açık her alan sineklerin üreme alanıdır.
Ayrıca çatılardaki yağmur suyu oluklarının tıkanması nedeniyle biriken su, sinekler için uygun üreme alanıdır.
Özetle, dünyanın tüm ülkelerinde yapılan sinek mücadelesinin esası larva mücadelesine dayanmaktadır.
Sineği tümüyle yok etmek, ortadan kaldırmak hiçbir zaman mümkün değildir.
Belediyelere bu yıl ki çevre ilaçlama programını erken yapmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü sinekler üreyebilmek için doğaya ihtiyaç duyarlar.
Uygun ortam olduğu takdirde ilaçlamaların vaktinde yapılmadığı zaman sinekler hızla çoğalıp çevreye yayılırlar.
Canlıların yaşadığı (insan, hayvan, böcek, bitki v.s.)her alanda mevcut canlı atıkları, sineklerin üreme ve beslenmesi için yeterli ortamdır.
Ayrıca bitkilerin bulunmadığı sadece sürüngenlerin yaşayabildiği çöl ortamında dahi sinekler üreyebilmektedir. Mücadelede başarı, sinek üreme alanlarının kontrol altına alınması ile sağlanır.
Halkımıza sağlıklı, mutlu güzel günler dilerim.