Toplumda israf konusunu gündemde tutmalıyız. Önümüzdeki yakın gelecekte dünya nüfusu on milyarı, ülkemizin nüfusunun da yüz milyonu bulması bekleniyor. Dünyada olumsuz yönde ilerleyen iklim değişikliği beraberinde tarım ve hayvancılığı maalesef olumsuz yönde etkileyecektir.

Dünyada yaklaşık iki milyar insan açlığın eşiğinde yaşamaktadır. Biz insanlar gerekli tedbirleri zamanında almazsak maalesef bu sayı hızla olumsuz yönde yükselecektir. FAO bu konuda birçok uyarı yapmaktadır; umarım insanlık bu uyarıları dikkate alır.

Ülkemizde Tarım Bakanlığı'nın yapmış olduğu açıklamada her yıl yaklaşık on dokuz milyon ton gıda israf edilmektedir. Ankara, İstanbul illerinde barajlarda kalan su miktarı yaklaşık yüzde 20 civarındadır. Bu veriler iklim değişikliğine bağlı azalan yağışları göstermektedir.

İnşaAllah yağmurlar en kısa sürede başlar biz de yanılırız. Bu sürede biz vatandaşlar olarak su ve gıda israfına karşı çok dikkatli olmalıyız. Bu israftan dolayı topluma karşı sorumluyuz. Dinimiz de her türlü israfı haram kılıyor. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed akan dereden abdest alırken dahi suyu israf etmemiz konusunda bizleri uyarıyor. İsraf konusunda gençlerimizi gelecek için iyi eğitmeliyiz.

Ülkemizde ve de dünyada iklim değişikliğine bağlı oluşan kuraklık tarım ve de hayvancılıkta rekoltenin maalesef düşmesine yol açacaktır. Ayrıca dünyada corona pandemisinin oluşturduğu buhranda gıdaya erişmekte iklim ve de savaşların dışında ek bir sebep teşkil etmiştir.

Gıda israfı hem bireysel hem de toplumsal mücadele edilmesi gereken günümüz dünyasının en büyük sorunlarından biridir. Güzel bir gelecek için kaynaklarımızı idareli kullanmalıyız. Bu konuda sivil toplum kuruluşlarına, özel sektöre, basın kuruluşlarına ve özellikle bizlere büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir.

İsraf konusunda biz insanlık başta atmosferdeki sera gazlarının artışına bağlı olarak iklim değişikliği olarak gerekli önlemleri almazsak, öncelikle tarım ve beraberinde hayvancılığın gelişimi olumsuz etkilenecektir. Bunun sonuncunda yeterli gıda temin edilemeyecek. Bu da zamanla yetersiz gıdaya bağlı olarak kıtlığı getirecektir.

Ülkemizde obezite oranı yüzde 22,2’ye ulaştı. Gelişmiş ülkelerde örneğin ABD yüzde 38,8 ulaştı. Dünyada gelişmiş ülkelerin çoğunda obeziteyle mücadele edilirken Afrika’da insanlar açlıkla mücadele ediyorlar. Bizler bunu göz önünde bulundurup yaşam şeklimizi buna göre uyarlamalıyız.

Devletimiz üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. Önemli olan biz vatandaşlar olarak üzerimize düşeni hakkıyla yapıyor muyuz?