2026 yılında Türkiye'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) hesaplamalarında kira ağırlığında bir düşüş meydana gelecek. Bu değişiklikle ilgili açıklama, TÜİK tarafından 9 Aralık tarihinde yapılmıştır. TÜİK, Avrupa Birliği'nin Eurostat standartlarına uyum sağlamak amacıyla, 2026 yılından itibaren TÜFE ağırlıklandırma yöntemini değiştireceğini duyurmuştur. Mevcut yöntemde hane halkı bütçe anketine dayanılarak belirlenen ağırlıklar, yeni yöntemde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerindeki hane halkı nihai tüketim harcamalarına göre belirlenecek...

Mevcut durumda, 2025 yılı itibarıyla TÜFE sepetinde gerçek kira, yani kiracıların ödediği kira, yaklaşık %6,8 ağırlığa sahiptir. Ancak yeni yöntemde GSYH'deki konut harcamaları (gerçek kira ve izafi kirayı kapsayan) toplamda %15-16 civarında olsa bile TÜFE hesaplamasında yalnızca gerçek kira dikkate alınacağından, bu kalemin ağırlığında büyük bir azalma yaşanacak. Ekonomistlerin, özellikle Alaattin Aktaş'ın analizlerine göre, kira ağırlığının %3,5 ile %4 arasında bir düzeye gerilemesi beklenmektedir...

Bu düşüşün ana sebebi, Türkiye'deki hanelerin yalnızca %28’inin kirada oturuyor olmasıdır. Geriye kalan %72'si ev sahibi ya da kira ödemeyen bir durumdadır. Ayrıca, GSYH içindeki konut harcamalarının büyük bölümünü ev sahiplerinin varsayılan kira değeri (izafi kira) oluşturmaktadır. Ancak TÜFE hesaplamasında sadece kiracıların ödediği gerçek kira göz önünde bulundurulduğu için yeni yöntemle birlikte bu kalemin oranı doğal şekilde azalmaktadır...

Yapılacak bu değişiklik, yüksek kira artışlarının genel enflasyon rakamlarına (manşet TÜFE) olan etkisini azaltarak enflasyonun daha düşük görünmesine yol açabilir. Normalde, 2025'teki yüksek kira enflasyonu nedeniyle kira ağırlığının artması beklenirken, bu yeni yöntemle tam tersi bir durum yaşanacak gibi görünmektedir...

Kesin ağırlıklar, 2025 yılının sonuna ait GSYH verileriyle netleşecek ve Ocak 2026'da yayımlanacak TÜFE bülteniyle duyurulacaktır. Bu teknik bir düzenleme olarak değerlendirilse de özellikle kiracı kesimi üzerinde dolaylı etkiler yaratması nedeniyle tartışmalara yol açabilir. Bunun ötesinde, bazı çevrelerce bu değişikliğin enflasyonu olduğundan daha düşük göstermek amacıyla yapıldığı ileri sürülmekte ve eleştirilmektedir...

Eğer bu konuda ifade edilen iddialar doğruysa, bu tür bir hatadan derhal dönülmelidir...

Sağlıcakla kalın...