Horlama ve uyku durması gibi yakınmalar toplumun büyük bir kesimini ilgilendirmektedir. Basit horlama, uyku apnesi, solunumun uyku esnasında ani ve tekrarlayıcı bir şekilde durduğu ciddi bir uyku bozukluğudur.

Uyku apnesi; uyku esnasında solunumun en az 10 - 20 saniye boyunca normal değerinin %20’den alta düşmesi ile tanımlanan bir hastalıktır. Günümüzde yaygın olarak görülen uyku apnesi rahatsızlığının ülkemizdeki sıklığı %5 ila 10 arasında değişkenlik gösterir.

Solunum bozukluğuna uyku apnesi diyebilmek için solunum durmasının en az 10 saniye olması gerekir. Rahatsızlığın farklı alt tipleri bulunur. Bazı uykuda nefes alma bozuklukluklarının nedeni solunum yolu tıkanıklığı kaynaklı iken, çok nadiren de beyin kaynaklı olabilir. Bizim en sık gördüğümüz problemler üst solunum yolundaki tıkanıklığa bağlı olarak gelişir.

Uyku apnesi belirtileri nelerdir?

  • Yüksek sesle horlama (genellikle obstrüktif uyku apnesinde daha belirgindir)
  • Başkasının şahit olduğu uykuda solunum durması atakları
  • Uykudan ani uyanmalar (daha çok merkezi uyku apnesinde olur)
  • Sabahları uyandığında ağız kuruluğu ya da boğaz ağrısının bulunması
  • Uykusuzluk çekme
  • Sabahları olan ağız kuruluğu ve boğaz ağrısı
  • Sabah baş ağrıları
  • Depresif ruh hali
  • Sinirlilik
  • Dikkat sorunları

Horlamanın ve uyku apnesinin nedenleri nelerdir?
Horlamanın ve uykuda nefes durmasının nedeni sıklıkla burundan gırtlağa kadar olan üst hava yolunda ki daralmalardır. Uyku apnesine yatkınlık yaratan en önemli nedenler ; aşırı kilo, erkek cinsiyet, kalın bir boyun (boyun çevresi 43 santimetrenin üstünde olan erkeklerde risk fazladır), dar hava yollarına sahip olmak, uyku hapı ya da sakinleştirici ilaç kullanımı, alkol ve sigara kullanımı,kalıtsal olarak uyku apnesine yatkınlık bulunmasıdır. 

Bu hastaların anatomik yapılarında ya da muayene bulgularında en sık rastanılanbulgular; burun kemiğinde eğrilik olması, çenenin geride olması, boynun kısa ve kalın olması, yumuşak damağın sarkık olması, küçük dilin uzun ve sarkık olması, dil kökünün büyük olması, büyük bademcikler, boyun yan duvarlarında gelişen çökmeler, gırtlak kapakçığının solunum yolunu kapatması olarak sayılabilir.

Tedavi edilmeyen uyku apnesi nelere yol açar?
Tedavi edilmeyen uyku apnesi ve horlama hastalarında kalp krizi, hipertansiyon, uykuda ani ölüm, felç, tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, depresyon gibi hastalıkların görülme sıklığının artmış olduğu izlenmektedir. Bunun dışında gece boyunca apneler nedeniyle sık uyku bölünmeleri olan hasta derin ve dinlendirici uykuya geçemez ve gündüz aşırı uyku hali nedeniyle konsantrasyon kaybı, sinirlilik, unutkanlık, okul başarısızlığı, cinsel performans kaybı, iş yerinde performans düşüklüğü sık gözlenirken, iş kazası ve trafik kazası görülme riskleri de artar. Bu durum daki kişilerin mutlaka KBB ve bir göğüs hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmesi uygun olacaktır.

Uyku apnesi tedavileri hastalığın seviyesine göre yaşam tarzı değişiklikleri, cerrahi tedaviler ve pozitif hava basıncı şeklinde sıralanabilir. Tedavi planlamasında öncelikle varsa fazla kilolardan kurtulmak esastır. Aynı zamanda sigara ve alkol kullanımından kaçınılmalıdır. Üst solunum yollarındaki ileri derecedeki darlıklarda cerrahi tedavi gerekli olabilir ancak uyku apnesi tedavisi için başvurulan temel yöntem pozitif hava basıncı veren CPAP isimli uyku apnesi cihazı kullanımıdır. Bu cihazlar uyku esnasında üst hava yollarını devamlı açık tutarak apneyi engeller. Cihaz, silikon bir hava maskesi vasıtasıyla kullanılır. Böylece horlama şikayetinin tedavisi de sağlanmış olur.

Eğer gece yarısı nefes nefese uyanarak havasız kalmış gibi hissediyorsanız, kendinizi uzun zamandır hep yorgun hissediyorsanız ya da eşiniz her gece yüksek sesle horladığınızı ve sık sık uykunuzda nefesinizin durduğunu söylüyorsa; bir sağlık kuruluşuna başvurarak uyku apnesi açısından değerlendirilmeyi talep edebilirsiniz.