Ötüken neşriyatın Türk Edebiyatı Dergisi Söğüt, Mayıs-Haziran 2022 tarihli 15. sayısını öğretmen, romancı Bahaeddin Özkişi (1928-1975)'ye ayırdı. 

Sinan Terzi Genel Yayın Müdürü olduğu Söğüt Dergisi adına kaleme aldığı yazısında, kısa ömrüne az ama büyük eserler sığdırmış bir isim için bir dosya hazırladıklarını belirterek “Köse Kadı” ve “Uçtaki Adam” romanlarıyla hâlâ adından söz ettirmekte olan Özkişi’nin ülkü ve dava adamı olduğunu anımsatıyor.

Özkişi hakkında “Kızılelma yolunda diken ayıklayan adam” ifadesini kullanan Terzi, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Üç romana ilaveten hikâyelerinin de tek ciltte toplanmasıyla dört cilde ulaşan külliyatı onlarca baskı yapmasına karşın Türkiye’de hâlen hakkının teslim edilebildiğini ve yeterince tanındığını/tanıtıldığını söyleyemeyiz. Üç beş idealist ve vefakâr insan dışında akademinin ilgisizliğini ise sadece bir ayıp olarak göremeyiz sanırım.”

Terzi ayrıca, “Bahaeddin Özkişi’nin bir dil ustası olduğunu, müthiş kurgu yeteneğine” sahip olduğuna değiniyor. 

Derginin ilk yazısı Cengizhan Orakçı’nın Prof. Dr. Cüneyt Issı ile “Bahaeddin Özkişi’ye dair bir konuşma” ile başlıyor. Doç. Dr. Nazire Erbay, bir duygu insanı olarak Bahaeddin Özkişi’den bahsederken, yayımlanmamış bir aşk şiiri hakkında bilgi veriyor. 

Prof. Dr. Namık Açıkgöz, Bahaeddin Özkişi’nin “Passionya Buluntuları” hikâyesindeki ironi-trajedi gerilimi hakkında bir yazı kaleme alırken “En çok da Passionya Buluntuları’nı okurduk. Defalarca okur, hiç bıkmaz gene okurduk. Çünkü o hikâyede keskin zekâ ürünü ironiler, ince eleştiriler ve ironik zekâ kadar etkili olan trajik zekâ cümleleri de vardı.” ifadelerini kullanıyor.

Prof. Nurullah Çetin ise, Özkişi’nin “Sokakta” adlı romanını enine boyuna incelemektedir. 

Hakan Değirmenci “Sokakta” romanını aldatılmış insanlığın dramı başlığı altında incelerken, Cengizhan Orakçı’nın “Ben Bahaeddin Özkişi” başlıklı ikinci bir yazı kaleme aldığı görülüyor. 

Zeynep Özkişi Sargut da “Bahaeddin Özkişi babam!” derken, “Büyüdükçe anlatıldıkça daha çok sevdiğim, tanıdıkça kızı olmaktan gurur duyduğum kendime yakın hissettiğim sevgili babam…” ifadelerini kullanıyor ve küçük yaşta kaybettiği babası için ‘Keşke’ diyerek “Ben de doya doya sevebilseydim onu…” diyor. 

Söğüt dergisinde ayrıca geniş bir Tema dosyasıyla “Geleneksel hikâye, modern öykü” tartışmasına birbirinden değerli isimlerle yeni bir pencere açılmaya çalışılmış. 

Siyasetçi, Türk Milliyetçiliği'nin güçlü kalemi Nevzat Kösoğlu (1940-2013)’nun kurucusu olduğu Söğüt dergisine ikinci yayın hayatında uzun ömürler dileriz. 

Esen kalın.