Değerli okuyucularım özellikle  büyük millet meclisimizin kuruluşunun yıl dönümü  kutlu olsun.Öyle bir zaman dilimi düşünün ki adeta güneşin batışı gibi, koca Osmanlı Devleti gruba yaklaşmış ve milletinden yıllar süren bir istekte bulunmakta, bu istek ned

Değerli okuyucularım özellikle  büyük millet meclisimizin kuruluşunun yıl dönümü  kutlu olsun.

Öyle bir zaman dilimi düşünün ki adeta güneşin batışı gibi, koca Osmanlı Devleti gruba yaklaşmış ve milletinden yıllar süren bir istekte bulunmakta, bu istek nedir biliyor musunuz? Bu istek kişilerin erlerin ve yiğit oğlu yiğitlerin kanıdır. Ve millet, yani Osmanlı tebaası; bu isteğe karşı şanla ve şerefle canını vermiş, kanını akıtmış; mertebelerin en yücesi şehadet  şerbetini içmiştir.

Erenköy’de bir köşk ve köşkteki toplantının başkanı IV. Mehmed Vahdettin’dir. Diğer katılanlar Damat Ferit, Mustafa Kemal, Ali Fuat, Kazım Karabekir vb o dönemin bütün üst düzey paşaları bu toplantıda mevcuttur. Bu toplantı yasaklanan Dr. Rıza Nur’un hatıraları ve Merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal zamanında yasağı kaldırılan Kazım Karabekir’in hatıralarında belgeleriyle mevcuttur. Çeşitli tarihçiler bunları kitaplarına almışlardır.

Bu toplantılarda alınan karar; o zaman Mehmet Vahdettin’in yaveri olan Mustafa Kemal Paşa’nın 9. kolordu müfettişi olarak Anadolu’ya gönderilmesi ve milli mücadeleyi orada başlatmasıdır. Padişah bu kararın altına mührünü basarak onaylamış ve sarayındaki has atları satarak bu parayı Mustafa Kemal’e milli mücadelede kullanılmak ve yolluk yapmak üzere vermiştir.

19 Mayıs 1919’da Samsun’dan mili mücadeleyi Mustafa Kemal görevli olarak başlatmıştır. Tabii bu hadise paralelinde kuvva- i milliye teşkilatı Denizli müftüsü tarafından kurulmuş ve yöredeki zeybeklerle birlikte Yunana karşı ilk direnişi gerçekleştirmiştir. Bu konudaki tafsilatlı bilgiler Kadir Mısıroğlu’nun “Sarıklı mücahitler” ve Cemal Kutay’ın “Kurtuluşun ve Cumhuriyetin manevi mimarları” kitabında belgeleriyle mevcuttur.

Milletçe (Türk, Kürt, Çerkez, Boşnak, Giritli v.b ) topyekun bir kalkışma sonrası 23 Nisan 1920 Cuma namazı sonrası dualar ve yüce yaradana kurbanlar kesilerek TBMM açılmıştır. Ve milletin iradesi tamamen bütün değerlerini koruma adına yedi düvel karşısında şahlanmıştır. Şevkle, şanla ve şerefle  mücadele vererek Cumhuriyeti kurmuştur. Cumhuriyet kelimesi halkın kendi kendini idare etmesi demektir. Kanlı bir ihtilal olan istiklal harbi sonrasındaki durumları başka bir yazıda tartışmak üzere bu konuyu kapatarak objektifi zamanımıza tutalım.

Egemen devlet geleneğinden ve istemezük  ananesinden köklerini alan cumhuru veya idareyi istediklerine ve çıkarlarına göre yönlendirme; Yeniçeri ile İttihat ve terakkiden başlayarak silahı elinde tutanlar, o silahı onların eline dualarla verenlerin üzerine doğrultmak adet haline gelmiş. 27 Mayıs kanlı darbesiyle başlayan süreç, 28 şubat postmodern darbesi ve 27 nisan e-bildirgesiyle son bulmuştur İnşaallah.      

Ezanlarla  yükselsin müeyyed namın

Galib et çünkü bu son ordusudur islamın

Mehmet Akif Ersoy

Sadece bir soru, o topyekun şahlanan millet, ne elden gidiyor ve ne susmasın diye  kalkışmıştır.

Kainatın tek egemeni olan ALLAH C.C. yar ve yardımcınız olsun.