İdealimin ulviliği, yaşantım, olaylara karşı verdiğim tepki, geçmişimin bana yüklediği görev. Ülkemin içerisine düşürülmek istendiği tehlike ve Bizansvari oyunların beni iteklemesinden kaynaklanan içgüdü ile ülkücü hareketin vermiş olduğu milli, insani, v

İdealimin ulviliği, yaşantım, olaylara karşı verdiğim tepki, geçmişimin bana yüklediği görev. Ülkemin içerisine düşürülmek istendiği tehlike ve Bizansvari oyunların beni iteklemesinden kaynaklanan içgüdü ile ülkücü hareketin vermiş olduğu milli, insani, vicdani dik duruştaki azim ve iradesi ile çıktığı karşı koyma ve ülkeyi badirelerden   kurtararak 2023 yılında Lider Türkiye yolundaki verdiği kutlu silkiniş hareketinde be nde yine varım demenin heyecanını yaşıyorum.

Yaşantımın hiç bir döneminde inançlarımdan ve istikrarımdan hiç mi hiç taviz vermeyen birisi olarak, değişen ve gelişen dünyada ilke ve ideallerimden kopmadan ben de olmalıyım. Ülkeme, milletime hizmet etmeliyim diyerek karınca adımları mesafesinde yol alabileceksem yine varım diyorum.

Gelişime ve değişime adaptasyon sağlamanın zorluğu elbette çoktur. Zorlukları aşarken ideallerden taviz vermeden mesafe kaydetmek önemlidir.

Benim davamda; geçmişime bağlı ülkücülüğüm tescilli diyenlerin ikbal ve ihtiras uğruna, küskünlükle, birilerinin adamı gibi davranmakla hareketi zaafa uğratmak için çeşitli ayak oyunlarına girmeleri de davaya ihanetle eşdeğerdir. Zaman zaman  gözlerim buğulanarak, bazen ağlamaklı, bazen yüreğim kor gibi dağlanarak bu tip tavır hareketleri izlerken kahroluyorum.

Daha dün 5000 şehidi toprağa verirken

Bu yol kutludur gider tanrı dağına...

Yoldaşını yarı yolda bırakanların değişiriz topunu bir sokak kal... söylemini de hatırlamadan edemiyorum.

Evet ülküdaşlarım; bilinmelidir ki

Ülkü nazlı bir gelindir

Erde şan ister

Dün büyük devlet için büyük kan isterken, bugün gelişen ve değişen  dünyada konjonktür başkadır.

Evet ülkü nazlı bir gelindir

Erde şan ister, dostluk ister.

Sadakat ister, inanç ister, iman ister.

Küskünlük, kavga, kırgınlık, entrikalara karşı savaş ister.

Ülkücü, hiçbir zaman birilerinin adamı olamaz, birilerine kayıtsız şartsız tabi olamaz. Harekete zarar verme noktasında zaafa düşecek hale gelirse Başbakanın ağzından düşürmediği Baldıran zehrini içmekten çekinmez...

Ülkücü tebaiyet noktasında sadece yaradana tabiyet gösterir.

-  “Birlikte hayır, ayrılıkta azap vardır” Düsturudur.

Kişiler gelip geçici, şu fani dünyada bıraktığı hoş sedadan başka bir şey kalmaz.

Bu noktada ülkücü demek milletinin hadimi Yaradanın emrinde asker demektir.

Kaygısız, küskünlükten uzak Türkiye sevdalısı ülkücü hareket mensuplarının birlik ve beraberlik zamanıdır. Ülkücülük bir özdür. Özün olduğu yerde közün özü yakmasına  fırsat verilmemelidir.

Buna fırsat veren ben ülkücüyüm diyen birisinin olabileceğini düşünmek istemiyorum.

Ülkemizi büyük bir badireye sürüklemenin planlarının uygulamaya konduğu böyle bir zamanda birlik, dirlik, sevgi zamanıdır.

Ülkücülerin şu andaki en büyük görevi önce birlik içinde olmaları sonra Türkiye üzerinde oynanan Bizans oyunlarını halka anlatma seferberliğine girmeleridir

Bugün birlik zamanıdır, yarın çok geç olabilir. Belki de yarın hiç olmayabilir.