Olay, 5 Nisan Salı günü Serdivan Kemalpaşa Mahallesi Gündoğan Sokak'ta meydana geldi. Tapu meselesi yüzünden çıktığı iddia edilen kavgada evleri yakın olan Ç.G. (54), kardeşi Bedri (65), kardeşinin eşi Duriye (59) ve kardeşinin oğlu Tuncay Güler'e (31) tüfekle kurşun yağdırdı. Şüpheli olay yerinden kaçarken, durumun haber verilmesi üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, yaptıkları ilk müdahale sonrasında 3 kişinin hayatını kaybettiğini belirledi. Öte yandan Ç.G.'nin kardeşinin evine gelerek dehşet saçtığı esnada diğer 2 yeğenin de saklandığı ve polisler gelince kurtulduğu öğrenildi. Olaya ilişkin geniş çaplı inceleme başlatan polis ekipleri, yaptıkları inceleme neticesinde şüphelinin yerini tespit etti. Asayiş Şube Müdürlüğü cinayet büro ekiplerince yapılan operasyon neticesinde aile katliamı gerçekleştiren cinayet şüphelisi ve şüpheliye kaçmak için yardımcı olan M.T.T. Karasu ilçesinde yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheli ve M.T.T. ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Emniyetteki işlemleri sonrasında adliyeye sevk edilen cinayet şüphelisi Ç.G. tutuklanırken, şüpheliye kaçmak için yardımcı olan şahıs ise adli kontrolle serbest bırakıldı. HAKİM KARŞISINA ÇIKTI Davaya ilişkin olarak ağabeyi Bedri Güler’e karşı ‘kardeşi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yengesi Duriye Güler’e ve yeğeni Tuncay Güler'e karşı ‘kasten öldürme’ suçundan iki kez müebbet ve ‘konut dokunulmazlığını ihlal’ suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edilen sanık Ç.G. ile ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istenen tutuksuz yargılanan sanık M.T.T. hakim karşısına çıktı. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuksuz sanık M.T.T., müşteki B.G., O.G. ve O.G. ile avukatlar hazır bulunurken tutuklu sanık Ç.G. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Kimlik tespiti ve gelen belgelerin zapta geçirilmesi sonrasında söz hakkı verilen sanık Ç.G. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin ardından ağabeyi Bedri Güler ile yan yana arsa aldıklarını ve ev yapılaması için hissesini ağabeyine devrettiğini söyledi. Sanık Ç.G., ağabeyi ile şirketlerinin olduğunu ve burada yüzde 50 ortaklığının bulunduğunu söyledi. 2008 yılından işlerin ters gittiğini aktaran sanık Ç.G. araçları satarak borçları ödediğini ve kendisinin yeni bir iş kurarak yurt dışına taşımacılık yaptığını ifade etti. Eski şirketlerinden kalan bazı borçları için olayda hayatını kaybeden yeğeni Tuncay Güler’in üzerine kayıtlı aracı sattığını aktardı. Sanık Ç.G., evinin dış cephesini yaptırdıktan sonra ağabeyinin ailesiyle sorunlar yaşamaya başladığını ve ağabeyinin üzerine olan tapusunu almak için sıklıkla görüştüğü söyledi. Bahse konu olan olayın gerçekleşmeden önceki zamanlarında yeğeni Tuncay Güler’in kendisini silahla yaraladığını iddia eden Ç.G. olayın gerçekleştiği gün ağabeyi ile evin satış işlemlerinin bir an önce gerçekleştirmek istediğini aktardı. “SİLAHI BANA DOĞRULTUNCA ATEŞ ETTİM” Sanık Ç.G., “Daha önce yeğenim Tuncay Güler ile yaşadıklarımızdan tecrübemle tüfeği alıp yan tarafa geçtim. Kapıya yüklendim ve açıldı. Eve girer girmez holde yengemi gördüm. 'Sen yaklaşma' dedim, bağrışma sesleri geliyordu. Yeğenim Tuncay Güler’in elinde silah vardı, ağabeyim elinden almaya çalışıyordu. Tuncay Güler’in elindeki silah patladı, abim kenara döndü. Yeğenim Tuncay Güler, silahı bana doğrultunca ben de kendisine ateş ettim. Merdivenlerden aşağı kaydı. Ağabeyim de o sırada korkuluğu olmayan merdivenden aşağı düştü. Diğer yeğenim B.T.'ye bakmaya yukarı çıktım. Neden çıktığımı bilmiyorum, belki onu da öldürme düşüncem vardı o anki psikolojimle. Aşağıya inip kapıya yöneldiğimde yengem bana seslenerek, 'Oğlumu öldürdün, seni geberteceğim', diyerek Tuncay Güler’in elindeki tüfeği bana doğrulttu. Ben de ona doğru ateş ettim" dedi. Tutuksuz sanık M.T.T. ise güvercin tutkusu dolayısıyla tanıştıkları sanık Ç.G.'nin olayın ardından kendisine geldiğini söyleyerek, “Yüzü kireç gibiydi, evdekilerle sıkıntı yaşadığını söyledi. Bir olay olduysa da emniyete teslim olmasını tavsiye ettim” diye konuştu. “SİLAH SESİ GELDİ, ANNEMİN SESİ KESİLDİ” Olay günü amcası gelene kadar evde herhangi bir tartışma yaşanmadığını söyleyen maktul Bedri Güler’in müşteki oğlu B.G., “Kapıyı kırdı, annem çığlık attı. Ağabeyim, anneme yardım için merdivenlerden aşağıya koşarken sanık Ç.G. onu vurdu. Babamı da göğsünden vurunca babam aşağı düştü. Balkona kaçtım. Annemin ağlayışlarını ve çığlıklarını duydum. Daha sonra silah sesi geldi, annemin sesi kesildi. Ç.G., üst kata çıkarak tüm odalarda beni aradı. Amcam ateş etmeye başladığında eşi ve çocuğu da yanındaydı. Sanığın belirttiği gibi ağabeyim Tuncay Güler’in elinde tüfek yoktu” şeklinde konuştu. Görüşünü açıklayan Cumhuriyet savcısı, müştekilerin katılma taleplerinin kabul edilmesini, tanıkların dinlenilmesini Ç.G.'nin HTS kayıtlarının istenmesi, cinayetlerden bir süre önce gerçekleştiği iddia edilen yaralama olayına ilişkin İl Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılması, sanığın tutukluluk halinin devamını istedi. Mahkeme heyeti ise tutuklu sanık Ç.G.'nin HTS kayıtlarının istenmesi için müzekkere yazılmasına, tanıkların duruşmaya çağrılmasına ve yaralama olayına ilişkin emniyetten bilgi istenmesine sanık Ç.G.'nin tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.