28 Şubat süreci, Necmettin Erbakan'ın başbakan, Tansu Çiller'in dışişleri bakanı olduğu 28 Şubat 1997'de olağanüstü toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve irticaya karşı başlatıldığı iddia edilen, ordu ve bürokrasi merkezli post-modern darbeye giden süreçti…

Dün 28 Şubat'ın yani "Post-modern Darbe" olarak nitelendirilen sürecin yıl dönümüydü.

28 Şubat post-modern darbesinin üzerinden 24 yıl geçti. Türkiye tarihinde kara bir leke olan bu süreçte gazeteler de bu süreçte etkin şekilde kullanılmış adeta olacaklar için zemin hazırlamıştı.

Türkiye daha önce birçok kez karşılaştığı askerin siyasete müdahale etme ve ülkeyi dizayn etme alışkanlığını bu kez farklı şekilde yaşamıştı.

Ordu ve bürokrasi merkezli yürütülen darbe, vatandaşları da hedef alarak Türkiye'deki sivil hayata da müdahale etme sürecini başlattı.

Başörtülü kızların eğitim haklarının ellerinden alınmasıyla, skandal kararların uygulandığı Türkiye'de yaşayan vatandaşların huzuruna kastedilmişti.

Seçilmiş hükümete el çektirilmesi, ordu, bürokrasi ve sivil hayata müdahale, vatandaşların temel hak ve hürriyetlerden mahrum bırakıldığı, insanlık suçlarının işlendiği 28 Şubat 1997 yılı post-modern darbesine, dönemin medyası tarafından manşetlerle destek verilmişti.

Başörtülü öğrenciler okullarına giremedi, süreç arkasında milyonlarca mağdur bıraktı…

FETÖ de sürece en net desteğini bu noktada verdi. Terörist elebaşı Gülen "başörtüsü füruattır" yani teferruattır diyerek darbecilerin ekmeğine yağ sürdü.

Yüksek Askeri Şura kararlarıyla 272 personel ordudan ihraç edildi. Darbeye karşı duran gazeteciler, STK temsilcileri Devlet Güvenlik Mahkemelerinde yargılandı.
Firmalar kara listeye alındı. Darbecilere göre o süreç "bin yıl" sürecekti ancak hesapları tutmadı. Milli irade demokrasiye sahip çıktı. Normalleşme süreci hızla tamamlandı.

Sıra darbecilerin yargılanmasındaydı. 15 yıl sonra dönemin aktörleri hakim karşısına çıktı. FETÖ'nün bütün sulandırma çabalarına rağmen 21 sanığa müebbet hapis cezası verildi.

Siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçen 28 Şubat post-modern darbe gibi başka darbeler yaşanmaması için başkanlık sistemine geçildiğini hala fark edemeyenler var…

Umarım onlar da bunu fark eder de başkanlık sisteminin önemini anlarlar…

Yoksa siyaset her zaman, postalla darbe yapmak isteyenleri ensesinde hissedecektir…

Sağlıcakla kalın…