Next
Serdivan Belediyesi'nin Aralık ayı olağan meclis toplantısında, imar meselesi üzerinden başlayan tartışma giderek büyüyüp istenmeyen bir gerginliğe dönüştü.
CHP’li Yıldıray Başlı ile Belediye Başkan Yardımcısı ve AK Partili meclis üyesi Adem Kıyak arasında arbede yaşandı…
Bu tür görüntüler, belediye meclislerinin ciddiyetine ve temsil niteliğine yakışmıyor...
Zira bu meclisler, halkın seçtiği temsilcilerden oluşur ve doğal olarak bir siyasi üslup ile nezaket gerektirir. Kavgayla hiçbir sorun çözülmez; aksine toplumsal huzursuzluğu artırır...
Meclis üyelerinin böyle toplantıları provoke etme gibi bir hakları da bulunmamaktadır...
Herkesin belli sınırları, sabrı vardır ve hiç kimsenin başkalarının bu sabrıyla oynamaya hakkı yoktur...
Fakat bu durum ne yazık ki sıklıkla tekrar ediyor. Özellikle CHP, çeşitli platformlarda bu tarz tutumlarla dikkat çekiyor...
Muhalefet etmeyi doğru bir şekilde anlamış değiller ve genellikle sağlam bir argüman da ortaya koyamıyorlar...
Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, aynı zamanda belediye meclis başkanlığı görevini yürüten, son derece sakin ve saygılı bir kişidir...
Ancak eğer bu dengeye sahip bir insan bile çileden çıkıyorsa, bu, o an tartışmayı başlatan konunun yanlış bir zeminde açıldığını gösterir...
CHP’li meclis üyesi Yıldıray Başlı’nın, meclisi provoke etmek adına orada konuşulmaması gereken hassas bir konuyu gündeme getirdiği izlenimi oluşuyor. Ve evet, bu tavır nihayetinde provokasyon amacına ulaşmıştır...
Lakin unutulmamalıdır ki meclisler, duygularla hareket edilecek yerler değildir. Sayın Yıldıray Başlı’ya düşen sorumluluk şudur: Bir işletmeye ruhsat verilmediği durumda “Neden verilmedi?” sorusunu sormanın yeri meclis değildir...
Eğer amacınız yalnızca mağduru oynamak ve popülist çıkışlarla ortamı kışkırtmaksa, bunun halk nezdinde olumlu bir siyasi etki yaratmayacağı açıktır. Bu tutum sizi hak arayan bir siyasetçi değil, yalnızca ortamı provoke eden bir kişi konumuna düşürür...
Unutmamak gerekir ki meclisler ciddi yerlerdir ve belirli bir siyaset ahlakına uygun biçimde ilerlemelidir...
Bu ahlakı korumak, tüm üyelerin ortak sorumluluğundadır...
Sağlıklı bir siyaset ve toplum için bu kurallar herkes tarafından gözetilmelidir...
Sağlıcakla kalın...
