3-4 gündür. Başbakan, Dışişleri Bakanı İsrail’’in özür dilemesini dillerine dolamışlar görsel  ve yazılı medyada boy gösteriyorlar. Dik durduk, eğilmedik, kazandık edaları ile nara  atıyorlar.Ne imiş! İsrail özür dilemiş, şehitlerimizin ailelerine tazmina

3-4 gündür. Başbakan, Dışişleri Bakanı İsrail’’in özür dilemesini dillerine dolamışlar görsel  ve yazılı medyada boy gösteriyorlar. Dik durduk, eğilmedik, kazandık edaları ile nara  atıyorlar.

Ne imiş! İsrail özür dilemiş, şehitlerimizin ailelerine tazminat ödeyeceklermiş diye övünüyorlar. Üstüne üstelik Başbakan, Mavi Marmara gemisinde şehit olan 9 vatandaşımızın kanı yerde kalmadı diyor.

Ne İsrail’in özrü, ne de şehit ailelerine ödenecek tazminat, yürekleri kor gibi dağlanan şehit ailelerini ne de aynı duyguları paylaşan Türk milletinin ızdırabını hafifletecektir...

Şehitlerimizin kanlarının hesabı ne özürle ne de tazminatla ödenir. Hele de içi boş bir özürle asla ödenmez. İsrail Başbakanı özür dilerken “Özür dileriz, biz Mavi Marmara’ya  baskın yapmamalıydık, 9 vatandaşınızı şehit etmemeliydik, hata yaptık bu hatamızdan utanç ve üzüntü duyuyoruz'' şeklinde  ifadeler kullansaydı, şehit ailelerinin de, Türk milletinin de  o zaman belki ıstırabı hafiflerdi.

Netenyahu sonunda neden yahu'nun cevabını yazılı da olsa dünya kamuoyuna açıkladı.

Suriye krizinin geldiği noktanın İsrail'e zarar verecek boyutlara  ulaşmasının doğurabileceği  sıkıntı ve kaygı ile  Suriye’ye komşu Türkiye ile ilişkilerinin düzeltilmesi gerektiğini düşünmelerinden kaynaklandığını açıkladı. Bu açıklamada açıkça şunu gösteriyor ki; İsrail Mavi Marmara’ya yaptığı baskından da ve 9 vatandaşımızı şehit etmekten pişman değildir. Özrünün nedeni bu değildir. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin  olmazsa  olmazı   şartının  özür dilenmesinin istemesinden kaynaklandığındandır. İsrail özür dilemiştir kendi ülkesinin  Suriye krizi nedeniyle karşılaşacağı  muhtemel  riski kolay  bertaraf etmek içindir.

Özrün hemen ardından Türkiye’nin  özrü hemen kabul etmesi sonrası Golan cephesinde  topçu ateşi açarak bazı Suriye cephelerini bertaraf etmesi bunun bir kanıtıdır.

Dün Davosta ''One minute'' diyerek İsrail cumhurbaşkanına karşı çıkan Başbakan Recep Tayip Erdoğan, yarım saat sonra mikrofonda ''benim tavrım İsrail  başkanına ve halkına değildir, Moderatöredir'' sözleri hemen  insanın aklına gelmektedir.

Bugün de İsrail'in özrünün sebebini iyice anlamadan alıp cebine koyan Başbakan, hangi şehidin kanı yerde kalmamıştır sorusuna öncelikle cevap vermelidir...

Ama Başbakanın böyle bir kaygısı yoktur. Halkımız da maalesef uyku hastalığına yakanmış gibi Başbakanın her dediğini kabul eder hale gelmiştir. Ayık olanlar da ne hikmetse Başbakanın her sözünü alkışlamaktadır.

Başbakan eğer Türkiye Cumhuriyeti Devletinin onur ve şerefini ciddi  olarak düşünseydi öncelikle dün Irak’ta askerimizin başına çuval geçirenlere de özür dilettirirdi. Ama ne gam olsun Başbakan İsrail’e özür dilettirdi ya millet olarak  büyük bir şerefe sahip olduk !!!!!

Eğer hal ve şerait böyle giderse Türkiye Başbakan sayesinde telafisi mümkün olmayan  badirelere sürüklenecektir. Kaygısı içinde olanlar vakit kaybetmeden Türkiye sevdalılarının arkasına takılmalı tek yürek halinde birlikte mücadele vermelidir.

SAYGILARIMLA