Geçtiğimiz günlerde Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, AKOM'da basın mensuplarıyla bir araya gelerek önemli açıklamalarda bulundu. Yusuf Başkan, Sapanca Gölü'nün önemine vurgu yaparak, gölün ekolojik dengesini koruma adına her türlü çalışmayı yapacaklarını ifade etti. Sapanca Gölü'ne yönelik bu duyarlılığı ve geleceğe dönük adımları gerçekten kayda değer...

Ancak, Sapanca Gölü'nün mevcut durumu ciddi anlamda endişe verici. Gölün ekolojik dengesi büyük bir tehdit altında ve tehlike sinyalleri giderek artıyor. 2025 yılının Aralık ayı itibarıyla gölün su seviyesi tarihindeki en düşük nokta olan 28,54 metreye gerilemiş durumda. Bu seviyenin kritik ekolojik eşik olarak kabul edilen 28 metreye tehlikeli derecede yakın olduğu belirtiliyor. Aynı zamanda bu, son 65 yılın en kurak dönemiyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor...

Başlıca sorunlar ise şu şekilde özetlenebilir...

1. KURAKLIK VE YAĞIŞ AZLIĞI...
Son 12 yılda yağış oranlarının %50 azaldığı rapor edilmiştir. Özellikle 2025 yılında alınan yağış miktarı, 2024 yılına göre çok daha düşük bir seviyede kalmıştır (örneğin: 2024’te 585 kg/m² iken, 2025’te bu oran daha da azalmıştır). Yaz aylarında neredeyse hiç yağış gerçekleşmemesi, göldeki su seviyesinin hızla düşmesine neden olmaktadır...

2. AŞIRI SU KULLANIMI...
Sapanca Gölü, sadece Sakarya ve Kocaeli'nin içme suyu ihtiyacını karşılamakla kalmayıp aynı zamanda sanayi, tarım ve turizm alanlarında aşırı şekilde kullanılmaktadır. Buna ek olarak kaçak su çekimi ve bilinçsiz tüketim, problemleri derinleştiren önemli unsurlar arasında yer almakta...

3. KİRLİLİK VE KIYI İŞGALLERİ...
Göl kıyısında tespit edilen kaçak yapılar, gizli borularla yapılan atık su boşaltımı ve kontrolsüz su çekimleri, gölün ekosistemini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Özellikle sazlıkların kuruması ve kıyı işgalleri (villa, bungalov gibi yapılar) ekolojik dengeyi tahribata uğratırken, bölgede artan trafik kaynaklı kirlilik de tabloyu daha vahim hale getirmektedir...

4. EKOLOJİK TAHRİBATLAR...
Su seviyesindeki ciddi düşüş, kıyı şeridinin 150 metreye kadar geri çekilmesine yol açmıştır. Bu durum balık ölümlerine, habitat kaybına ve besin maddelerinin gölde tehlikeli birikimiyle oluşabilecek eutrofikasyon riskine davetiye çıkarmaktadır. Ayrıca gölü besleyen dere yataklarının debilerinde de azalma yaşanmaktadır...

Bu sorunların çözümü için bazı önlemler hayata geçirilmeye başlanmıştır. Sakarya Büyükşehir Belediyesi kıyıdaki kaçak yapıların yıkılması ve "Sapanca Park" gibi projeleriyle gölün korunmasını hedeflemektedir. Kaçak borular araştırılarak temizlenmiş ve belirli önlemler devreye sokulmuştur. Tarım ve Orman Bakanlığı ise kuraklıktan etkilenen göller için acil eylem planları hazırlamış ve şişeleme fabrikalarına göle "can suyu" bırakma zorunluluğu getirmiştir...

Durum her ne kadar kritik olsa da, kış mevsimindeki yağışların artışı ve önlemlerin doğru şekilde uygulanması durumunda olumlu sonuçlar alınabilir. Ancak uzun vadede iklim değişikliği, nüfus artışı ve denetimsizlik gibi faktörler saplanmadan kalıcı çözümler üretilmesi şarttır...

Yusuf Başkan’ın Sapanca Gölü’nü kurtarmak ve eski sağlıklı yapısına kavuşturmak adına büyük bir kararlılıkla çalışacağına (gövdesini ortaya koyacağına) dair inancım tam... Umuyoruz ki gerekli tüm adımlar hızla atılır ve doğal mirasımız olan Sapanca Gölü’nün geleceği kurtarılır...

Sağlıcakla kalın...