2013 yerel seçimlere hazırlık yılıdır.Peki, seçime doğru yerel siyasetimiz ne alemdedir?Bir bakış atalım mı?***Sonsözü önsöze bağlayarak konuya girelim.Bugün, dışarıdan bakıldığında manzara şu:AKP bozuk!CHP tatlı!MHP ekşi!Bu izlenimi nasıl ediniyoruz?Bu k

2013 yerel seçimlere hazırlık yılıdır.

Peki, seçime doğru yerel siyasetimiz ne alemdedir?

Bir bakış atalım mı?

***

Sonsözü önsöze bağlayarak konuya girelim.

Bugün, dışarıdan bakıldığında manzara şu:

AKP bozuk!

CHP tatlı!

MHP ekşi!

Bu izlenimi nasıl ediniyoruz?

Bu köşenin okurları, siyasi mahfillerin köşe taşlarını oluşturan kişileri memnun etmeye yönelik ‘ortalamacılık’ yapılmadığını, paylaşılan her bir düşüncenin temellendirildiğini bilir.

Tüketmek üzere olduğumuz 2012 yılında, Sakarya’da yaşanılan siyasi olaylara bakmak yeterli olacaktır.

2012’nin siyasi kıpırtılarını hatırlayalım/hatırlatalım ve yorumunuza bırakalım…

***

2012 yılında AKP’de ne gibi olaylar yaşandı?

AKP’nin en belirgin özelliği olan katı disiplin anlayışı daha ileri boyuta taşındı.

İl ve ilçe kongrelerinde parti teşkilatları adeta genel merkez tarafından atandı.

İlçe başkan adayları genel merkez tarafından belirlendi; parti tabanına güvensizliğin dışavurumu açığa çıktı.

Çıktı da ne oldu?

Parti delegeleri ilçe kongrelerine katıldı; ancak, yarıya yakını sandığa gitmedi; Karasu ve Akyazı kongreleri mahkemeye taşındı; Kocaali karpuz gibi bölündü; Arifiye kongresi iki kez ertelendi.

Erbabı bilir, delegelerin kongrelerde gösterdiği bu tutum, AKP içinde geçerli ‘özel bir dil’dir ve ciddi protesto niteliği taşır.

Siyasetin öznesi insan olduğuna göre, teşkilatın bireylerini nesneleştiren AKP genel merkezi bu tutumunun karşılığını görmeyecek mi?

Yerel seçimlerde sonuçları görülecek!

Genel ve yerel iktidar olanaklarının avantajıyla seçime girecek AKP’nin tek dezavantajı bu mu?

Değil!...

Partiyi genel seçimlere hazırlayacak Recep Uncuoğlu, bu koşullarda il başkanlığı koltuğuna oturtulmuştur.

Sayın Uncuoğlu bizi hoşgörsün; kişiliği ile alakalı değil ama kongre sürecine bakınca eğri cetvelden doğru çizgi çıkmayacağı atasözünü hatırlatmak isterim.

Ya milletvekilleri?

Onlar alemlerinde...

Tüzük gereği yeniden aday olamayacak olan A. Sefer Üstün, H. Ali Çelik ve Şaban Dişli çoktan tüfeği duvara astı; milletvekilliğinin keyif dönemini yaşıyorlar.

Nice zamandır, bir iki göstermelik toplantı dışında halkın arasına karıştıklarını görene aşk olsun.

Diğer milletvekili Ayşenur İslam’ın ise Sakarya ile dokusunun uyuşmadığını o da, partililerde, kamuoyu da kabullenmiş gözüküyor.

Geriye sadece Ali İhsan Yavuz kalıyor ki, o da nereye kadar iktidar yükünü taşıyabilir?

Merak ediliyor?:

Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu olmasa AKP’nin bu şehirde temsil edildiği nasıl anlaşılabilir?

AKP’yi bekleyen başka sürprizlerde olacaktır:

Yenikent bölgesi ilçe vaadiyle umutlandırıldı; umutlar bizzat Başbakan Erdoğan’ın ağzından suya düştü; bölge halkı kırgın ve kızgın…

Başka?

TBMM’de çıkarılan yeni büyükşehir kanunuyla birlikte Sakarya’da 12 belde belediyesi kapatılmıştır.

Muhalefet, bu olayı elbet gıdıklayacaktır…

***

CHP neden tatlı?

CHP’yi diğer partilerden ayıran özelliği şu:

Ne zaman parti içi demokratik mekanizmalar işletilse CHP kanatlanır ki, parti, bu işi Sakarya’da kıvırdı.

İlçe kongrelerini demokratik esaslar çerçevesinde yarışmalı olarak tamamlayan CHP, il kongresi ile adeta taçlandı.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, 50 milletvekili ile kongreye katılarak, Sakarya’ya göz dikildiğinin açık mesajını verdi.

 İl başkanlığı seçiminin parti içi iktidar koltuğunda oturan Yaşar Erdem’e karşılık, Ecevit Keleş’in seçilmesi ile sonuçlanması CHP’deki kıpırdanışın göstergesidir.

Sonuçları itibarıyla il kongresi CHP’ye can suyu oldu.

Bunu nereden anlıyoruz?

CHP’de son günlerde yapılan içi dolu etkinlikler dikkat çekicidir.

Genel başkan yardımcıları, grup başkanvekilleri düzeyinde katılımlarla yapılan toplantıların artık salonlara sığmadığını görüyoruz.

Gençlik ve kadın kolları çalışmalarının itki gücü oluşturduğuna dair gazetelerde yorumlar göze çarpar oldu.

Milletvekili Engin Özkoç ile Ecevit Keleş arasında yaşanılan sert kavganın, hem de kamuoyunun gözü önünde ‘yanlış yaptık’ özeleştirisi ile sonuçlanması, parti içi kamuoyunda heyecan yaratmıştır.

Yerel seçim havasına giren CHP’den edinilen bilgilere göre Aydoğan Sezer, Selçuk Gedikli, Hami Öztopaloğlu, Enver Şükür, Asım Keser, Şanlan Bayhan gibi partinin ‘ak sakallıları’ ile Ümit Usal, Yaşar Erdem, Necdet Çakar, Kamil Özkan, Yılmaz Şahin, Ö. Necdet Aydemir gibi ‘dinamik’ isimleri hiçbir adaylık beklentisine girmeden topa girmeye hazırlanmaktadır.

Peki, CHP’nin yeni dönem çalışmaları, yerel seçimlerde AKP’yi söndürür mü?

Evet diyemeyiz…

AKP’nin gidiciliği, karşısındaki muhalefetin güçlü, rüzgarlı, etkili, ağırlıklı bir hava oluşturmasına bağlı.

CHP’de şimdilik umut filizleri belirdi…

***

MHP’deki manzaraya ‘ekşi’ demiştik…

Neden?

Arabayı atların önüne koymaya gerek yok…

Grupların MHP’si değil, MHP’nin grupları olabilir…

Parti içi fikir kümesi olmakla, iç hiyerarşisi ve karar mekanizması olan grup arasında çok büyük fark vardır.

MHP’nin açmazı buradadır.

İl Başkanı Mehmet Erdoğan’ın önlenemez siyasi hırsı MHP’de parti içi particik yaratmıştır.

Bir yanda milletvekili Münir Kutluata, diğer yandan il başkanı Mehmet Erdoğan...

İkili arasındaki düşmanlığa varan ilişkiler gazete sayfalarına, radyo konuşmalarına yansımıştır.

Bir başka gerçek ise, 2009 yerel seçimlerinde yakalanan yerel ana muhalefet fırsatının iyi değerlendirilememiş olmasıdır.

MHP’ye yerel seçimlerde suflör olan Enver Toçoğlu küstürülmüş, Yüksel Ayanoğlu unutulmuştur.

Ayrıca kamuoyunun yerel meclislerde ana muhalefet görevi verdiği MHP meclis grubu, iyi sınava verememiştir.

Bazı MHP’li meclis üyeleri yerel iktidara yanaşmış, etkin muhalefet yapan birkaç meclis üyesi de grup içinde susturulmuştur

MHP bu haliyle umut olabilir mi?

***

Evet…

2013 yerel seçimlere hazırlık ayıdır…

Ve bu yerel seçimler her türlü sonuca gebedir…