Ülkemizde, hayvancılık sektöründeki yaşanan iniş çıkışlardan kurtulmanın yolu planlamadan geçer. Ülkemizdeki hayvancılık sektöründe planlamalar uzun vadeli olmalıdır.

Sektörde yapılan planlamalar bakan ya da hükümet değişikliğinde kalıcı olarak değişikliğe uğratılmamalı; aksine planlamalar amacına uygun olarak geliştirilmelidir. Her zaman planları sil baştan yapmak iyi planların bile hedefine ulaşmasını imkansız hale getirir.

Sektörden geçimini temin eden üreticilerimiz, planların başarısızlığına bağlı olarak sektöre küsüyor. Ya sektörü bırakıyor ya da başka sektöre geçiyor. Hayvancılık sektöründe planlamalar yüzyıllık olmalı. Planlamalar da temel amaç önce ülke nüfusunun hayvansal gıda ihtiyacını temin etmek, üretim fazlası oluşturarak hayvansal gıda ihracatını da üretim paralelinde göz önünde tutulmalıdır.

Planlamalarda, meraların korunmasına yönelik tedbirler en üst seviyede tutulmalıdır. Hayvancılık için olmazsa olmazlardan biridir. Meralar, hayvancılığın dünya ile rekabet etmesinin ana prensiplerinden biridir. Tarımsal araziler yerleşime açılmamalıdır. Bir şekilde belediyeler buraları rant kapısı olarak görmemelidirler.

Herkes kanunlara saygılı olmak zorundadır. Hayvancılık ıslah çalışmalarına kesintisiz devam edilmelidir. Hayvancılık sektöründeki yetiştiriciler mutlaka eğitilmeli, profesyonelleştirilmelidir. Sektöre ülke sermaye sahipleri davet edilmelidir. Devlet destekleri aksatılmadan devam etmelidir. Devletimiz Aralık ayında hayvancılık sektörü ile ilgili çok güzel bir destek projesi yürürlüğe koydu. Üreticilerimizden zamanında başvurularını yapmalarını tavsiye ediyorum.

Celepçilik mutlaka modernleştirilmelidir. Ayrıca kurumsal bir yapıya kavuşturulmalıdır. Celepler için sürekli eğitim programları düzenlenmeli, ülkedeki hastalıkların yayılmasını engellemek için olmazsa olmazlardan bir faktördür.

Ülkemizdeki veteriner hekimlerin sektörün gelişmesi kalkınması için daha çok görev her aşamada verilmeli, ayrıca başarıları devlet tarafından maddi ve de manevi desteklenmelidir.

Saygılarımızla…