DAHA FAZLA YATIRIMCI

Genelseçimler,Ekonomi,Tarım,Sanayi,Turizm,Sağlık,Kentseldönüşüm,Deprem gibi bir çok konu başlıkları  istişare edilen toplantıya Erol  Öztürk Hacıeyüpoğlu başkanlık etti. Kent Şurası Başkanı Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu, "Gerçekleştirilen seçimler sonucunda oluşacak yeni yönetimin Ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.Ekonomik anlamda  değerlendirecek olursak şu anda cari işlemlerde 4.484 milyon dolar açık ve bir yıl içinde ödenmesi gereken 203.3 milyar dolar dış borç mevcut.Enflasyonu değerlendirecek olursak TÜFE yüzde 43.18,TÜFE yüzde 52.11 seviyelerinde.Borsa endeksi 4.850 ,şu an itibari ile dolar 19.96,Euro 21.38 seviyelerinde. Politika faizi yüzde 8.5 ,piyasa yüzde 40.Borsada yabancı payı yüzde 27.85 ,bütçe açığı ilk çeyrek zamanda 382.5 milyar.Yeni dönemde yönetimin alacağı ekonomik tedbirler ve izleyeceği politika ile önümüzdeki süreçte yabancı yatırımcının daha fazla ülkemize geleceğini düşünüyorum.

DSC_0537

YENİ YATIRIMLAR

KOBİ işletmeleri konusunda yapılan statü değişikleri işletmelere katkı sunmadığı gibi farklı sorunları da beraberinde getiriyor.Özellikle KOBİ işletmeleri yeni yatırımlar için gerekleri olan kredilerde faiz  oranlarının olması gerekenden yüksek olması  değişkenlik gösteren ekonomik ortamda işletmelerin büyümesine engel oluyor.Belediyemizden bahsedecek olursak özel sektörün yapması gerek işleri  yapmaya çalıştığı için vatandaşa sunması gereken hizmetlerde eksiklik yaratıyor.Mesela güneş enerji sisteminde kimi zaman hazine arazisi ,kimi zamanda şahıslardan aldığı yerleri özel sektöre tahsis edip işletilse belediyelerde başka alanlarda hizmet gerçekleştirebilir.Belediyelerin asli görevi ticaret olmamalı.İnsanların daha konforlu yaşamalarına katkı sunacak çalışmalar yapmalı diye düşünüyorum.

ÇİFTÇİYE DESTEK YETERSİZ

Biliyorsunuz yeni Tıp merkezi yapıyorlar. Araştırma  Hastanesinin karşısında eski köy hizmetleri binasının bulunduğu araziye. Bu çalışmayı güzel buluyorum ve tebrik ediyorum.Fakat başka yerlerde,vilayet binaları,hastaneler,cezaevleri,eski okul binaları yatırımları bitmesine rağmen biz bu konuda çok geride kaldık.Geride kaldığımız bir başka konuda çiftçilerimize tarım konusunda yapılaması gereken destekler.Özellikle ekim yapan çiftçilerimize ziraat mühendisleri teknik konularda destek vermesi gerekmektedir.Tarımı canlı tutabilmek için bu olmazsa olmaz bir konudur.Adapazarı Belediyesini Hizmet Binası yapılıyor.Biz bu binanın buraya yapılmasına karşı çıkmıştık. Lokasyon olarak çok alternatif yere sahip olunmasına rağmen oradaki mülk sahiplerinin olurunu alınca yapımına  başlandı.

DSC_0493

SAKARYA NEHRİ AKIYOR

Ne gariptir ki bugün yapılan inşaatın altından su boşaltılmaya yetişemiyorlar çünkü altından Sakarya nehri akıyor.Onun için bu gibi yanlış kararlardan dönülmesi erdemliktir.Büyükşehir Belediyesi yeni hizmet binasını yaptıktan sonra şu anki binasının da şehrimizin eksikliği olarak gördüğümüz müze binası olarak değerlendirilmesini de dikkate alınması vurgusu yapmak istiyorum.Büyükşehir Belediyesini zaman zaman eleştirsek de güzel çalışmalarını takdir ediyorum.Özellikle ticari olarak gerçekleştirdiği hizmet konularını ,gerek esnafa,gerek çiftçiye destek vererek yaygınlaştırışa hem insanımız kazanı hem de şehrimiz.

NÜFUS ARTIŞ HIZINA YETİŞEMİYOR

Bir önemli konuda şehrimiz için büyük bir önem taşıyan ve içme suyumuzu tedarik ettiğimiz Sapanca gölümüz.Yasalarla sabit olmasına rağmen içme suyu sağlanan yerlerin 200 metre yakınına bir çivi çakılamaz kuralını denetleyen mekanizmanın çalışmaması bizleri tedirgin ediyor.Kontrolsüz yapılaşmanın yanı sıra komşu ilimizden fabrikaların gerek TÜPRAŞ'ın,HUNDAİ'nin ve İzmit Belediyesi'nin çektikleri suyun kontrolsüz olarak yapılması ilerleyen zamanlarda içme suyu konusunda sıkıntılı günleri bizi beklemesine işaret olacak diye düşünüyorum.Kısacası bu şehir hepimizin.Bizler bazı konuları burada eleştirirken muhalefet olmak için yapmıyoruz.Ortak akılın daha doğru,daha sağlıklı kararlar çıkarabileceğine inanıyoruz.Doğru yapılanı nasıl takdir ediyoruz,yanlış yapılanı da söyleyeceğiz. Şehir trafiğinin de her geçen gün bir sorun yumağı olarak büyüdüğüne şahit oluyoruz.hafif raylı sistemin mutlaka hayata geçirilmesi gerekiyor.Çünkü bu trafik yolu ağları şehrin nüfus artış hızına yetişemiyor ’’dedi.

DSC_0492

ÇİFTÇİYE EĞİTİM YETERSİZ

Celalettin Tanta; "Bu ülkede tarım Bakanlığı denilen bir kurum var ne iş yaptığını anlamak mümkün değil.Ben 1965 yılında Arifiye'de  tarım konusunda teknik eleman teknikerlik kursu gördük.Bugün hala tarımla uğraşırken burada edindiğim bilgiler doğrultusunda ve babadan dededen kalma bilgilerle ekim yapmaya çalışıyorum.Oysaki bu gün ekim yapan çiftçiye ektiği ürünü nasıl ekecek,nasıl gübreleyecek,nasıl budayacak ve en sağlıklı verimi nasıl alacak teknik olarak destekleyecek ne bir eğitim kurumu ne de bir ziraat mühendisi var.Böyle olunca da  emeğinin karşılığını alamayan çiftçi tarımdan kopma noktasına geliyor.Onun içindir ki tarım konusunda bir adım öteye gidemiyoruz.Ben Sapanca’da yaşıyorum Burada önemli bir konuda  şehir trafiği.İnanın hafta sonu trafik çekilmez bir hal alıyor.Burada 15 km'lik bir alanın yapılması elzemdir" dedi.

İYİ GÜNLER BEKLEMİYOR

Şengülay Yurtal; "Büyükşehir Belediyesi şehrin bir çok yerine satış noktası yerleri açtı.Bu çalışmaları çok takdir etmiştim.Fakat alışverişe gittiğim zaman burada satılan ürünler kendi üretimi değil başka firmaların ürünlerini satıyorlar.Biliyorsunuz manda çiftlikleri açıldı ve buradan çıkan ürünlerin doğal olarak halka arz edileceği söylendi.Gittiğimde manda sütü istedim yok,manda yoğurdu istedim yok,manda peyniri istedim yok baktım ki başka firmaların ürünleri var böyle olunca da acaba Büyükşehir Belediyesi esnaflığa mı soyundu dedim.Tarım politikalarının da uygulamaların yetersiz olması nedeniyle çiftçi tarımdan her geçen gün uzaklaşıyor.Acil olarak bu adımlar atılmazsa bizi iyi günler beklemiyor" dedi.

DSC_0484

TOPRAKLARIMIZI KAYBEDİYORUZ

Mahnaz Gümrükçüoğlu; "Konuşmacıların Tarım konusundaki söylemlerini  destekliyorum ve ilave olarak bölgemizde her geçen gün nitelikli tarım topraklarımızı kaybettiğimizi vurgulamak istiyorum.Gençlerimiz tarımdan uzaklaşmış durumda.Özellikle Pamukova bölgesinde verimli toprakların metropol şehirlerden gelenlere satılması onlarında buraları sayfiye yeri olarak kullanıp ekilmemesi bu toprakların heba edilmesine neden oluyor.Bunun için Tarımda Bölgesel kalkınma projelerinin hayat geçirilmesi gerekiyor.Böyle bir planlama var mı bundan da emin değilim.Bir başka önemli konuda park bahçeler olarak güzelleştiriyor adı altında yeşillikler budanıyor.Yeşil örtü varken  şehrin yaşayanlarının hissettikleri  sıcaklık farklı,koca ağaçların budandıktan sonraki güneş ışınlarının etkisi daha farklı.Değişen küresel iklimlerde sıcaktan kavrulacağımızın dillendirildiği bir zamanda niçin böyle plansız çalışmalar yapılıyor anlam verebilmiş değilim" dedi.

BİLECİK'TEN DAHA AZ PAY

Haluk Akbay; "Ben bir başka konuya değinmek istiyorum.Bizi yönetenlerin öncelikle karar vermesi gereken konu şehrimiz,Tarım ile mı kalkınacak,Turizm ile mi kalkınacak,Sanayi ile mi kalkınacak.Bu üç konu üzerinde gidip geliniyor.Şehrimizin gayrisafi milli hasıladan aldığı para ile biz Marmara bölgesinin beşinci büyük ili olmamıza rağmen Bilecik'ten daha az pay almışız.Gelirler idaresinden aldığım değerlere göre de diğer illere göre çok gerilerde kaldığımızı görüyoruz.Sakarya sanayinde bulunan işletmelere baktığımızda ilk beş yüz firma içine ve ilk bin firma içine giren işletme olmasına rağmen işçi maliyetlerinin yüksek,işletme firmalarına destek az olduğunda  bu sanayi yatırımlarının yol alması oldukça zor gibi görünüyor.Bir başka konu güneş enerji yatırımı.Bu konuyu mecliste çok kez dile getirdim.Biz bölge olarak çok fazla güneş almadığımız için bu yatırımın doğru bir yatırım olmadığını düşünüyorum.Bir yatırımcı yaptığı yatırımı beş senede amorti etmeyi planlar.Oysaki Bu güneş enerjisi yatırımı verimlilik açısından her geçen yıl randıman bakımından geriye gider ve 25 yılda sıfırlar.Özel yatırımcı olsam belki makul olabilir ama bir kamunun bu yatırımını doğru bulmuyorum sadece ben yaptım olduğu mantığı çerçevesinde yapılmış bir yatırım olarak görüyorum.Bu yatırımların tanıtımlarına harcanan bütçe o kadar fazla ki,bu yüzden ne kentsel dönüşüme nede deprem konuna tek bir kuruş bütçe ayrılmıyor" dedi.

DSC_0483

İŞ İŞTEN GEÇMİŞ OLACAK

Hüsnü Gürpınar; "Ben Sapanca konusuna değinmek istiyorum.Ne yazık ki sapanca gölü sahipsiz.Oysaki Dünyanın sayısı içme suyuna sahip ve biz bunu kıymetini bilmiyoruz.Buranın kontrolü için mutlaka özel bir yasanın çıkması lazım.Şu anda Sapanca dan kim  ve ne kadar su aldıkları belli değil.Yani Kocaeli ile Sakarya mahalle kavgasını bırakmalı.Gölün kendisini nasıl yenileyebildiği bilimler çalışmalarla belirlendi.Bu bilimsel çalışmalarla ortaya çıkan sonuçların uygulanması lazım .Maalesef  biz gölü kaybettikten sonra anlayacağız gibi görünüyor.İş işten geçmiş olacak.Onun işin o gölün yönetimi ile ilgili adı ne olursa olsun bir özel yasa çıkması lazım ve oradan mutlaka kontrollü su alınması gerekir diye düşünüyorum.Gölün çevresini korumaktan önce gölü korumak için adımlar atılması lazım" dedi.

SOMUT BİR ADIM ATILMADI

Mehmet Çatalbaş; "Bu günkü Kent Şurası toplantısında şehrimiz açısında çok önemli konulara değinildi.Konuşmacıların söylemlerine sonuna kadar katılıyorum.Tabi siyasetçi olunca ilk değinilecek konu siyaset ve seçimler diye beklenti oluşuyor.Şunu samimi olarak ifade ediyorum seçim bittikten sonra sokaklarda kutlamaları yapanlar arasında içimizdekilerden kimse yoktu.Geçim sıkıntı çekenler,hali vakti iyi olmayanlar ve mülteciler.İnanın benim en büyük kaygım çocuklarımızın,torunlarımızın gelecek yıllarda bu mülteci sorunundan dolayı sokağa dahi çıkamıyor olmaları.Yoksa o kazanmış bu kazanmış  diye bakmıyorum tek korkum gelecekte yaşanması  olası kaygılar.Meclis üyemiz Haluk Akbay'ın değindiği gibi şehrimizin tarımla mı,turizmle mi yoksa sanayi ile mi kalkınacağı belirsiz derken aynen Karasu'yu anlatan ifadeler diye düşünüyorum.Bizde Meclisimizde çokça bu konuyu tartışırız.Ama hala somut bir adım atılmadı maalesef" dedi.

SAĞLIKTA ÇOK İYİ YERDEYİZ

Cevdet İzmirli; "Sakarya'da sağlık konusunda çok iyi yerlerde olduğumuzu düşünüyorum.Yıllarca bir sağlık çalışanı olarak özverili ile yapılan yatırımlara her zaman şartsız koşulsuz destek verdim  ve vermeye devam edeceğim.Geçmiş dönemlerde  düşünülen yatırımlardaki gerçekleşme hızı bu dönem çok daha hızlı ve doğru bir şekilde gerçekleşiyor olması bir sağlık çalışanı olarak beni sevindiriyor.Bu yatırımların son gerçekleşeni olan Sakarya Tıp Merkezi lokasyon olarak da  donanım olarak da çok güzel bir proje, emeği geçenleri kutluyorum" dedi.