Hikaye dünyaca ünlü Rus edebiyatçı Puşkin ile birlikte anılır.Çarlık Rusya’sında soylulardan Nariskin, kölelerinden bir çalgı oluşturmuş.Öyle ki, her bir köle diyelim piyanonun bir tuşunu simgeliyor.İnsanlardan meydana gelen bu tuhaf sazı ‘koro’ ile karış
Hikaye dünyaca ünlü Rus edebiyatçı Puşkin ile birlikte anılır.
Çarlık Rusya’sında soylulardan Nariskin, kölelerinden bir çalgı oluşturmuş.
Öyle ki, her bir köle diyelim piyanonun bir tuşunu simgeliyor.
İnsanlardan meydana gelen bu tuhaf sazı ‘koro’ ile karıştırmayalım; Nariskin’in her kölesi yalnız bir notayı dile getiriyor, bu ad ile çağrılıyor:
- Nariskin’in fa’sı…
- Nariskin’in do’su…
- Nariskin’in mi’si..
İş o boyuta ulaşmış ki adamlara adları sorulduğunda verilen yanıt değişmiş:
- Sen kimsin?
- Ben Nariskin’in mi’siyim…
- Ya sen?
- Si’siyim…
Kişiliğin yok edilmesi, bireyin silinmesi işte budur.
***
Türkiye sosyal medyada paylaşılan bir video ile yıkılıyor…
AKP mitingine katılan bir kadıncağız, orada bulunma nedenini mitingi canlı sunan TV mikrofonuna şu sözlerle anlatıyor:
- Başbakanı desteklemek için geldim. Erdoğan’ın g…’nün kılıyım!
Hiç birimiz bu kadıncağıza kızmayalım…
2012 Türkiye’sinde benliğini bir başkasına armağan etmeye hazır insanlarımız olduğunu kabul edip, kendimize ağlayalım…
Ve şaşırmayalım…
Güdülmek, köleleşmek, insanlıktan istifa etmektir…
Ve fakat yalnız kişinin sorunu değildir; toplumun, halkın, ulusun, devletin sorunudur…
Bu kadıncağız masumdur, günahı başta ülkeyi yönetenler olmak üzere hepimizindir…
***
O kadıncağız ‘Erdoğan’ın g…’nün kılı’ değildir….
Özgürleşmeyi bekleyen tertemiz bir insandır…
Peki, bu kadının günahı kimde ya da kimlerdedir?
***
Biz bağımsızlığın önemini Osmanlı’dan değil Mustafa Kemal’den öğrendik.
Cumhuriyetle birlikte kul bireyleşti, ümmet uluslaştı, akıl bağnazlıktan kurtuldu özgürleşti.
Atatürk bunun için gönlümüzde yaşar.
Ne var ki bir aydınlanma, bilinçlenme projesi olan Cumhuriyet projesi henüz tamamlanmadı; gelgitler yaşandı ve yaşanıyor…
Mücadele sürüyor…
Cumhuriyet 10 Kasım 1938’den bu yana bir arpa boyu ilerlemedi; ama, taktik konusunda ustalaşan emperyalizmin işbirlikçileri ve aymazları karşısında da canını da teslim etmedi…
Hala direniyor…
Hilafet özlemcileri, yeminli Cumhuriyet düşmanları, halkın kutsal inançlarını politika malzemesi yapan yobaz takımı, bu kadının günahı omuzlarınızdadır…
1938’den bu yana ülkemizi yöneten kimi koskoca adamlar, önemli yöneticiler, ünlü politikacılar, saygıdeğer profesörler, devlet sorumluluğunu üzerinde taşıyanlar, göreve yeminle başlayanlar, halk sizlere güvenmişti, onları aldattınız; suçlusunuz…
Pısırık aydınlar, sessiz kalarak günaha ortak oldunuz…
Bazı kalem erbapları, ilk kapışmada sahibinizin buyruğuna boyun eğdiniz, tıpış tıpış rahvana geçtiniz, ahıra girdiniz, önünüze konan arpalıktan yemlendikçe sahibinize bağlandınız,; masum değilsiniz…
***
O kadın Erdoğan’ın g…’nün kılı değildir…
Hepimizin resmidir…
Bu utanç resmini ortadan kaldıracak olan da Taksim Gezi Park’ında direnişleriyle yeni Türkiye’nin kapısını aralayan özgürlükçü Türk gençliğidir…
Next