Yazımın başlığına bakarak kısa yoldan İbrahim Uslu’nun Sapanca’da hiç de iyi bir şekilde hatırlanmayacağını söyleyebilirim.Bunun en büyük nedeni de İbrahim Uslu’nun Sapanca Belediye Başkanlığı seçimi sürecinde takındığı tutumu gösterebiliriz.Zira İbrahim

Yazımın başlığına bakarak kısa yoldan İbrahim Uslu’nun Sapanca’da hiç de iyi bir şekilde hatırlanmayacağını söyleyebilirim.

Bunun en büyük nedeni de İbrahim Uslu’nun Sapanca Belediye Başkanlığı seçimi sürecinde takındığı tutumu gösterebiliriz.

Zira İbrahim Uslu, bu süreçte AK Parti’ye destek olması beklenirken, bir yandan MHP’ye bir yandan da Saadet Partisi’ne göz kırptı.

Buna karşılık ısrarla Aydın Yılmazer ile yan yana bile gelmeyip aklınca Sapanca’da AK Parti’nin kaybetmesi için çalıştı. Ama kaybeden kendisi oldu…

Evet, İbrahim Uslu,Başbakan’ın aday belirleme sürecinde kendisinden çok emindi. Hatta “Ben aday adayı değil, aydım” diye açıklamalar bile yaptı.

Ancak AK Parti tarafından Sapanca’da yaptırılan “anketlerden” çıkan sonuç İbrahim Uslu’nun “istenmeyen adam” olduğunu gösterdi.

Buna karşılık Aydın Yılmazer ismi hep ön planda yer aldı. Yani yapılan her “anket” Aydın Yılmazer’i işaret etti…

Sadece yapılan “anketler” değil, AK Parti Sakarya Milletvekilleri ve teşkilat da Aydın Yılmazer’in ismini ön plana çıkardı.

Öte yandan Başbakan’ın zaman, zaman “istişare” ettiği Sakarya’da ki “akil insanlar da” Aydın Yılmazer ismi üzerinde görüş bildirdi.

Bunun üzerine de Başbakan Sapanca için kararını verdi ve İbrahim Uslu’nun “üzerini çizerek” Aydın Yılmazer’i aday olarak gösterdi…

Zaten ne olduysa tamda bundan sonra oldu. İbrahim Uslu bu karar üzerine Ankara yollarını aşındırmaya başladı.

Ankara’da “Seçim İşlerinden Sorumlu” kişilerle yaptığı görüşmelerden bir sonuç alamadı. Kapılar bir, bir yüzüne kapandı.

Son çare olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmeye gitti. Başbakan kendisine “iki dakika” süre verdi ve karar yine değişmedi…

Bunun üzerine İbrahim Uslu Sapanca’da AK Parti’ye ve Belediye Başkan Adayı Aydın Yılmazer’e açıkça tavır aldı.

Aydın Yılmazer’in seçim çalışmalarında hiç yanında olmadığı gibi tam tersi “köstek” olmaya çalıştı.

Bir yandan MHP’nin Adayı Oya Arapoğlu ile boy, boy fotoğraflar çektirip aklınca seçmene mesaj vermeye çalıştı.

Öte yandan da Saadet Partisi’ne açık destek vererek Aydın Yılmazer’in seçimi kaybetmesi için ne gerekiyorsa yaptı…

Netice itibariyle İbrahim Uslu’nun bu seçimlerde tek başına “etkisiz eleman” olduğu açıkça belli oldu.

Yıllarca Sapanca’da seçimi kendisinin kazandığı gibi bir “akıl tutulmasına” kapılan İbrahim Uslu bugün Sapancalıların gözünden iyice düştü.

 

Bence, “İbrahim Uslu Sapanca’da nasıl hatırlanacak?” sorusunun cevabı belli! Uslu, Belediye duvarına Eski Başkan olarak fotoğrafının asılmasını bile hak etmiyor…