Çıkardığımız sesin kalitesi, ses tellerinin ne kadar rahat (ya da eforla) hareket ettiğiyle yakından ilişkilidir. Ses telleri uyumlu  bir şekilde titreşirse, çıkan ses de kulağa hoş gelir. Sesin perde, şiddet ya da kalitesi gibi özelliklerinden biri ya da bir kaçı konuşanın ne söylediğinden daha fazla dikkat çekici ise ses bozukluğu olduğu düşünülür. Ses bozukluğu olan kişilerde en sık görülen yakınmalar; konuşma sırasında boğazda ağrı, acı ya da gerginlik hissi, boğazda takılma hissi, düzelmeyen ya da sık sık yaşanılan ses kısıklığı, sesin tamamen gitmesi, konuşma sırasında zorlanma, nefes nefese kalma, uzun süre konuşmayı sürdürememe, sesin normaldekinden daha tiz (ince) ya da pes (kalın) çıkması, seste çatlanma/pürüzlülük, yüksek sesle konuşma/şarkı söylemekte zorlanma, sesin gün içinde ya da hafta sonuna doğru kötüleşmesi gibi durumlardır.

Ses telleri  sert bir şekilde, zorlanarak bir araya gelirse, çıkan ses hoş olmamakla kalmaz, ses telleri kalıcı bir şekilde hasar görebilir. Ses bozuklarının sebepi ses telinde yerleşim gösteren iyi huylu lezyonlar olabileceği gibi ses kısıklığının nedeni kötü huylu lezyonlar yani kanserde olabilir. Bazen muayenede herhangi bir kitle ya da lezyon saptanmaz . Bu durumda sesin fonksiyonel bozukluklarından bahsedilir. Bazende boğaz reflüsü dediğimiz, mide asit içeriğinin ses tellerine kadar ulaşıp tahribat yapması nedeni ile ses tellerinde düzensizlik, kalınlaşma ve ödem gibi durumlar görülür. Bu da ses kalitesinin bozulması ile sonuçlanır. 

En sık görülen iyi huylu ses teli lezyonları; nodül, polip, kist ve reinke ödemidir. Ses teli nodülü, ses tellerinin birbiri ile temas ettiği serbest yüzeyde oluşan, genellikle orta hatta oluşan  iyi huylu (kansere dönüşmeyen) kalınlaşmalar, nasırlaşmalar olarak tanımlanır. Genellikle sesin yanlış ya da aşırı kullanımına bağlı olarak oluşurlar. Sıklıkla öğretmen, şarkıcı ya da din görevlisi gibi belli meslek gruplarında daha sıklıkla görülür. Tedavisi sesin doğru kullanımının öğrenilmesi ve ses terapisidir. Genellikle etkili bir medikal tedavi yoktur. Cerrahi genellikle tercih edilmez.

Ses teli kanseri ya da gırtlak kanserinin de ilk belirtileri ses kısıklığıdır. Özellikle ileri yaş erkek hastalarda görülen bu kanser türünün en önemli sebepi sigaradır. Yine bazı sanayi işçilerinde, alkol tüketenlerde de kanser riski oldukça yüksektir. Gırtlak kanserinde erken dönemde yapılacak cerrahilerde başarı şansı oldukça yüksek olup ileri yaşlara kadar kansersiz ve sağlıklı yaşam mümkün olmaktadır. Özellikle lazer gibi yeni teknojiler bu konuda oldukça fazla avantaj sağlamaktadır. Ancak ilerlemiş kanser vakalarında gırtlağın tamamen alınması ve solunum yoluna kalıcı bir delik açılması gerekebilir. Bu nedenle ses ile ilgili uzun süreli düzelmeyen yakınmalarınız olduğunda bir KBB hekimine muayane olmanız gereklidir. Erken tespit edilen ses teli hastalıklarının tedavisi her zaman daha kolaydır.

Son olarak ses sağlığınızı korumak için dikkat etmeniz gerekenleri vurgulayacak olursak bunların en başında sigara ve tütün mamüllerinin tüketiminden kaçınmanız gelmektedir. Yine uzun süreli, aralıksız sesi zorlayacak şekilde konuşmamak ve yüksek sesle konuşmadan kaçınmak gerekmektedir. Gün içinde bol su tüketimine dikkat etmek ve mide asitini artıracak yiyecek, içeceklerden (acı, yağlı, baharatlı yemekler, kola, çay kahve gibi içecekler) kaçınmak sayılabilecek diğer önlemler arasındadır. 

Ses teli muayenesi oldukça kolay olup, gerektiğinde muayene olmaktan lütfen çekinmeyiniz.