Marmara depreminin 16 yıl dönümü…

Yine acılarımız tazelendi…

Hala depremden kalan bazı evlerde yaşam sürüyor…

Yaşam sürdüğü dediğim bu daireler çok katlı binalar…

Konun uzmanı Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Muzaffer Elmas, Kentsel dönüşümde sürecin hızlandırılması gerektiğini haklı olarak kalın harflerle altını çizerek ve üstüne basa basa söylüyor…

Muzaffer hocanın “deprem davul çalarak gelmez” sözüne önem vermek gerek…

Zaten makalemin başlığına da bu cümleyi koydum…

Sakarya 2500 yakın binanın çok riskli olduğu tespiti olmasına rağmen hala bu binalarda oturanlar var…

2500 binada oturanların sayısını dörtle çarptığınızda “10 bin insan”  demektir…

Yani on bin can, şu an bir deprem olması halinde yaşamlarını kaybedecek ilk kişilerdir…

Büyük depremlerin araları 25 ila 30 yıl arasıdır…

Demek oluyor ki, 10 ila 15 yıl içerisinde bir büyük deprem olma ihtimali çok yüksektir…

Riskli binalar mutlaka boşaltılmalıdır…

Allah korusun…

Bu riskli binalarda deprem sonucu ölüm gerçekleşirse bunun vebali çok büyük olur…

Her şey para değildir…

Deprem gerçeğini rant göz ardı etmemelidir…

Yeni yapılaşmada her şey yolunda…

Zaten çok katlı bina Sakarya ilinde yapmak yasak…

En fazla üç kat…

O da 11 metreye tekabül ediyor…

Bütün yeni yapılan inşaatlarda denetim hat safhada…

Belediyeler bu konuda titiz davranıyor…

Yerel yöneticiler bu konuda hiç taviz vermemeliler...

Demek istediğim bu titiz tutumlarından dolayı oy kaybetsinler; ama hiç olmazsa can kaybetmezler...

Depremsiz bir dünya yok…

Deprem fayı üzerindeki bir coğrafyada yaşıyoruz…

Deprem öldürmez çürük binalar öldürür…

Allah bize bir kez daha Marmara depremini yaşatmasın…

Sağlıcakla kalın…