Next
Yerel basının, ulusal basında yaşanan güven sıkıntısının yansımalarından olumsuz etkilendiğini belirten Özgür Arık, “Herkesin ayrı dünya görüşü olabilir ama bir gazeteci söylemek istediğini bir şekilde yöntem bularak söyler” dedi.
Sakarya’da ise basının bu konuda çok da başarılı olmadığına inandığını kaydeden Özgür Arık, Bizim Sakarya Gazetesi’nin 14 sene önce yayın hayatına başladığını ve Sakarya basınına çok seslilik, çeşitlilik getirdiklerini söyledi.
“Küslükleri anlamıyorum”
Sakarya basınında yaşanan çekişmelere de dikkat çeten Arık, bunun yanlış bir durum olduğunu söyledi. “Kimse kendinde keramet aramasın” diyen Özgür Arık, artık iletişim organlarının sayısının arttığını ve bir gazetecinin söylemek istediği şeyi bir şekilde dile getirebileceğini belirtti. Gazete maliyetlerinin ise çok yüksek olduğunu ifade eden Arık, “Allah kimseyi Sakarya’da gazete patronu yapmasın” dedi. Arık, “Kalem kavgaları olur, görüş farklılıkları olur ama küslükler niye olur bunu anlamıyorum. Buranın yapısını biliyorum, çizgisini tanıyorum. Biz hepimiz aynı şeyleri söylersek, fikirler çatışmazsa olmaz. Sakarya yerel basını bundan uzaklaştı. Bizler farklı görüşleri savunacağız ama aynı yerde de oturup konuşabilmeliyiz” diye konuştu.
Okur ile gazete arasında çok canlı bir bağlılık olduğunu söyleyen Özgür Arık, bir haberin neden yapıldığını okurun çok iyi anladığını kaydetti.
Başkurt’ta grev
Bizim Sakarya Gazetesi’nin Başkurt Motor ve Kablo Fabrikası’nda yaşanan grevle ilgili sık sık haber yaptıklarını dile getiren Özgür Arık, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da grup toplantısında bu konuya dikkat çektiğini söyleyerek, CHP Milletvekili Engin Özkoç’un da fabrikaya giderek, grevdeki işçilerle görüştüğünü söyledi. İşçilerin zam alamadıkları için greve çıktıklarını kaydeden Arık, “Burada sorun şu; fabrika dışarıdan işçi getirerek çalışıyor. Dışarıda da grev yapan işçiler var. Bu nasıl bir yasadır. Fabrika çalışmasına devam ediyor. Grevdeki işçileri kimse dinlemez ki. CHP İl Başkanı Ayça Taşkent de işçilerle görüştü ancak bunu basınla paylaşmakta yetersiz kaldı” dedi.
Hak-iş’in 1 Mayıs’ı Sakarya’da kutladığına dikkat çeken Arık, “Neredesin Hak-iş? Türk-iş Genel Başkanı Sakaryalı. Siz neredesiniz?” diye konuştu.
Ülke gündemi
AK Parti’nin olağanüstü kongresi ve Milletvekili Şaban Dişli’nin Genel Başkan olmasıyla ilgili de görüşlerini dile getiren Bizim Sakarya Yayın Yönetmeni Özgür Arık, “Bir kişi karar aldı, kongrede toplanan delege de ona hukuki bir kimlik kazandırdı. Olayın yerel boyutunda ise Şaban Dişli, MKYK’da yer aldı ve Genel Başkan Yardımcısı oldu. Ayhan Sefer Üstün de Disiplin Kurulu’na geçti. Şaban Dişli herhangi bir politikacı değil. Wikiliks belgelerinde adı geçer. Dünya ve Türkiye’nin önemli aktörleri ile ilişkileri olan önemli bir kişi. CHP Lideri Kemal Kılıçdardoğlu’nun 1 milyon dolarlık bir paranın partiye aktarılmasıyla ilgili suçladığı kişidir. Dokunulmazlığı için takipsizlik kararı verildi. Hakkındaki bu kadar suçlamalarına rağmen hala varlığını koruduğu için Şaban Dişli’nin önemi ortadadır. Bulunduğu konumu, her fırsatta Sakarya için değerlendirmek zorundadır. Bunu yaparsa, Sakarya kendisini hep hatırlar, aksi halde unutulur gider” dedi.
AK Parti kongresine eleştiri
AK Parti’nin kongresini de eleştiren Özgür Arık, bir kişinin karar almasıyla kongre yapıldığına dikkat çekerek, “Böyle kongre mi olur? Bir kişi karar aldı ve kongre yapıldı. CHP’de parti meclisinde genel başkanın dağıttığı liste delinebiliyor. MHP’de 4 tane genel başkan adayı çıkabiliyor. Ama AK Parti’de böyle bir durum söz konusu değil” diye konuştu.
Belediyelerin çalışmaları
Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Özgür Arık, Büyükşehir yasasını eleştirerek, orada yaşayan insanlara sorulmadan hayata geçirildiğini belirtti. Mera kanununda da para kazanmanın ön planda tutulduğunu söyledi.
Karasu’da bir ihale yapıldığını belirten Arık, bu ihale ilgili iddialar hakkında açıklama istediklerini dile getirerek, “Sonuç yok. Siyasal muhalefet yok. Altyapı hizmetlerini SASKİ yapıyor. Niye borçlanıyorsunuz? Paranız mı çok? Pamukova’da böyle bir durum var. Borçlanma yetkisi meclis tarafından başkana verildi. Kamuoyunun bundan haberi yok. Biz gazete olarak dile getirdik ama sonuç yok. Denetim mekanizmaları ortadan kalktı. Hendek Belediyesi’nin bütçesinin dışında bir kaynağı var. Kaynağın ne olduğu belli değil. Meclis toplantısında bunun kaynağını gösteremediler. Sapanca da aynı şekilde. Sapanca sahilinin yüzde 80’inde restoran var. Sapanca’da herkesin gözü önünde ciddi bir cinayet işleniyor. İlçe imarı ve ormanlarla ilgili bir tartışma yaşandı. İmar belediyelerin en yumuşak karnıdır, imar rant demektir. Sapanca’da altın değerinde araziler var. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, imar rantı ve imar konusunda oldukça titiz bir belediye başkanı” dedi.
Sivil toplum örgütlerinin Sakarya’da rolü
“Sakarya’da sivil toplum örgütü var mı? Varsa görevini yerine getiriyor mu?” sorusuna yanıt aradığını ve sonuç olarak kocaman bir sıfır ortaya çıktığını söyleyen Özgür Arık, “Dernekler demokratik kitle örgütü olarak adlandırılır. Birçok kuruluş, kapsamı dışında kalıyor. Sadece adı dernek. Bunları sorgularsak, aşırı derecede siyasal iktidarlara yakın duruyorlar. Ama demokratik kitle örgütlerinin amacı siyaset yapmak değildir. Sakarya’da STK’ların varlığından bahsedemeyiz” diye konuştu.
Basın özgürlüğü
Türkiye’de basının özgür olmadığını dile getiren Özgür Arık, “Basının üzerinde bir baskı vardır, ayrıca AK Parti yandaş bir basın oluşturmuştur” dedi.
Yerel siyaset
Sakarya’da siyasetin bir kanadını Zeki Toçoğlu – Ayhan Sefer Üstün oluşturuyor. Diğer kanadında ise Şaban Dişli-Ali İnci var. Eğer bu iki kanat birbiriyle adam akıllı çarpışır hale gelirse parti bu işten zarar görür. Çarpışma olmaması başarılırsa parti bundan karlı çıkar. Şu an Ayhan Sefer Üstün silinmemiştir. MHP’de ise eski partililer, muhalefete katıldı. İl Başkanı Levent Bülbül genel merkeze yakın görünüyor. Muhalefetin taşıyıcısı ise Mehmet Erdoğan’dır. Ayrıca Mehmet Erdoğan ile Ali İnci arasında bir iş ilişkisi vardır. Bugünkü il başkanı Levent Bülbül’ün, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin ayrılması halinde siyaset yapması güç olacaktır. Zihni Açba, birebir siyaset yapan politikacı. Ucuz ve popülist siyaset yapmaya izin vermeyen bir tarzı var” şeklinde görüşlerini dile getirdi.
