Basın açıklamalarında olay çıkartmak moda oldu. Sanki her basın açıklamasının arkasından bir hadise çıkmak zorunda.Bir sıkıntın veya söyleyeceğin varsa çıkarsın diyeceğini dersin. Veya yazılı bir açıklama yapacaksan onu da dağıtırsın.Kimsenin buna bir şey
Basın açıklamalarında olay çıkartmak moda oldu. Sanki her basın açıklamasının arkasından bir hadise çıkmak zorunda.
Bir sıkıntın veya söyleyeceğin varsa çıkarsın diyeceğini dersin. Veya yazılı bir açıklama yapacaksan onu da dağıtırsın.
Kimsenin buna bir şey demeye hakkı yok. Zaten diyen de yok. Bunun için her yer herkese sonuna kadar açık.
Ama daha açıklama yapmadan nasıl bir gerginlik olay çıkartırız diye işe başlanırsa mutlaka bir gerginlik yaşanır…
Buyurun, dün Sakarya Üniversitesi’nde tam da bu anlatmaya çalıştığım sebepten dolayı huzursuzluk yaşandı.
Kampus alanında açıklama yapmak isteyen bir grup öğrenci ile başka bir öğrenci grubu arasında itiş-kakış meydana geldi.
Araya güvenlik güçleri girmese birilerinin kafasının, gözünün yarılmaması mümkün değil. Allahtan gerekli önlemler alındı da gerginlik büyümeden önlendi…
Çok enteresandır, birileri açıklama yapmak için toplandığında bir başka grup da anında bunun haberini alıyor.
Daha açıklamanın içeriğini bilmeden olay yerine ön yargılı geliyor. “Bunlar yine devlete, millete söver.”
Sonra da daha açıklama yapılır yapılmaz, başlıyor karşılıklı sataşmalar. Arada biri sataşmanın dozunu kaçırınca, al sana kavga…
Yahu biz bu senaryoyu “1980 öncesi” yaşadık. Bugün artık 2014 yılındayız. Hadi bizler o zaman cahildik. Kullanılmaya müsaittik.
Bu zaafımızdan da çok iyi istifade ettiler. O tertemiz“1970 gençliğini” birbirine kırdırdılar. Resmen yazık oldu o nesle.
İçlerinde üniversiteden mezun olup bu ülkeye çok faydalı olabilecek isimler vardı. Hepsi yok olup gitti. Hem onlar kaybetti hem de ülke…
Bugünün gençliğini bizim zamanımızla kıyaslamak mümkün değil. Her üniversite adeta bir şehir gibi oldu.
Kampus alanlarında yok, yok. Gençlerin eğlenebileceği alanlardan tutun da, sınıflarına, kütüphanelerine ve konferans salonlarına kadar ne ararsan var.
Öyleyse bırakın bu kavgayı da önce kendinize, sonra ailenize ve elbette bu ülkeye faydalı insanlar olmaya bakın. Kendinize, ailenize ve devletinize yazık etmeyin…
Netice itibariyle Türkiye’de yaklaşık bir yıldır anlamsız bir şekilde devam eden gerginlik var. Bu gerginliğin devam etmesi için de elden ne geliyorsa yapılıyor.
Bu gerginlik daha ne kadar sürecek bilemiyorum ama her halde “Cumhurbaşkanı” seçilinceye kadar bu tür olaylara şahit olacağız.
Ancak bu tür gerginliklerin ülkeye bir şey vermediği tam tersi hepimizden çok şeyler götürdüğü geçmişteki tecrübelerle sabit.
Öyleyse her şeyi bahane edip sonra da “açıklama arası kavga” çıkarmak ülkeyi ileriye değil ancak “1970’li” yıllara taşır. İşte o zaman hepimize yazık olur…
Next