AGDAŞ Genel Müdür Yardımcısı Mesut Yaşar Uzun, - hem de gazetecilerin yüzüne- bir açıklama yaptı:“- Yaptırdığımız anket sonuçlarına göre Sakarya’da yerel gazete, televizyon, radyo ve internet sitelerinin takip edilmediğini ortaya çıkardı.”Açıklama pırıl p

AGDAŞ Genel Müdür Yardımcısı Mesut Yaşar Uzun, - hem de gazetecilerin yüzüne- bir açıklama yaptı:

“- Yaptırdığımız anket sonuçlarına göre Sakarya’da yerel gazete, televizyon, radyo ve internet sitelerinin takip edilmediğini ortaya çıkardı.”

Açıklama pırıl pırıl, saydam…

Açık…

Seçik…

Sayın Uzun’un sözlerine tepki gösteren arkadaşlarımız şimdi köşelerinden konuyu karıştırmaya çabalıyorlar, AGDAŞ yönetimine veryansın ediyorlar…

Garip bir durum!..

AGDAŞ bürokratının sözlerini kaba, saba bulmak mümkün; ama, konunun bir başka yanını da görmemiz gerekiyor!

Basın neden bu halde?

***

Biz bu çukura neden düştük?..

Kendimize sormamız gereken doğru soru budur?

Soralım mı?

Soralım ama, herhangi bir sorunda düğümlendiğimizde, hemen İskender yöntemlerine başvurmayalım, kestirip atmayalım, düğümün, uçları geriye doğru çeke çeke açıldığını da unutmayalım…

Gelin bu düğümü AGDAŞ’ın ibretlik tarihçesine bakarak açalım…

***

AGDAŞ ile ilgili Tarih Baba’nın kütüğünde neler kayıtlı?

·       AGDAŞ, 1993 yılında dönemin belediye başkanı Ünal Ozan zamanında kuruldu.

·       1994 Mart’ında belediye yönetimi değişti, Aziz Duran belediye başkanı seçildi.

·       Ayrı partilerden olmasına rağmen, seçim desteğinin ödülü olarak eski belediye başkanı Erkal Etçioğlu genel müdürlüğe getirildi.

·       Etçioğlu’nun genel müdürlüğü günlerle sayılacak kadar kısa sürdü; çirkin bir davranışa muhatap kalınca koltuğu bırakmak zorunda kaldı.

Sonra?

Sonrası ilginç!..

·       AGDAŞ’ın satışı gündeme getirildi.

·       Kapalı kapılar ardında türlü iddialar ortaya sürüldü.

·       Belediye meclisinde iktidar grubunda yer alan kimi üyeler satışa karşı çıktı.

·       Buna karşılık, muhalif bazı üyeler satış yönünde oy kullandı.

·       Ve oy çokluğu ile satış kararı alındı.

***

AGDAŞ neden satıldı?...

Kaç paraya satıldı?...

Su şirketini elinde bulunduran belediye, eşdeğerdeki doğalgaz şirketini satmalı mıydı?

Harala gürele yöntem de neyin nesiydi?

Basın başını niçin kuma gömmüştü?

Karşı seslere kulağını neden tıkamıştı?

Susmuş muydu?

Susturulmuş muydu?

Yerel basın bu tutumuyla kendi kendini yiyerek tüketme dönemine mi girmişti?

***

Eğer yerel basınımız, o günlerde, mitolojideki yılan başlı Medusa’nın herkesi korkutup taşa çevirirken, Perseus’un ona ayna tutması gibi düzenin rezilliklerine ayna tutsaydı, bugün yaşananlar yaşanmazdı…

O nedenle AGDAŞ Genel Müdür Yardımcısı Mesut Yaşar Uzun’a kızmayalım…

Sayın Uzun, özel sektörün işleyiş kuralına uygun olarak, bir araştırma sonuçlarını dürüstçe basınla paylaştı…

Gerçeği dile getirdi…

İyi yaptı!...

İyilik yaptı!...

Osmanlı tokadını yüzümüze öyle aşketti ki, yanağımızda şakayık bitti…

Anlayana!..