2026 yılı Türkiye için hem önemli fırsatlar hem de zorlu sınamalar barındıran bir yıl olacak gibi görünüyor. Ekonomik, siyasi ve jeopolitik alanlarda kritik gelişmeler bekleniyor...

İşte 2026'da Türkiye'yi bekleyebilecek bazı başlıklar şöyle...

1. Ekonomik Gündem: İstikrar Arayışı ve Yapısal Reformlar...
Enflasyonla Mücadele: 2024-2025'te uygulanan sıkı para politikası ve mali disiplin tedbirlerinin sonuçları 2026'da net olarak görülmeye başlanacak. Enflasyonda kalıcı bir düşüş trendi bekleniyor mu, yoksa yeni baskılarla karşılaşılacak mı, bu yıl büyük önem taşıyacak...

Orta Vadeli Program (OVP) Hedefleri: 2026, 2024'te açıklanan ve 2026'yı da kapsayan OVP'nin son yılı. Programda öngörülen büyüme, enflasyon, işsizlik ve bütçe hedeflerine ne kadar yaklaşıldığı değerlendirilecek...

Yabancı Yatırım ve Döviz: Enflasyondaki düşüş ve makroekonomik istikrar belirtileri, Türkiye'yi yeniden cazip bir yatırım hedefi haline getirebilir. Doğrudan yabancı yatırım (FDI) girişlerinde artış bekleniyor...

Yapısal Reformlar: Vergi reformu, kamu harcamalarında verimlilik, finansal derinleşme ve regülasyon iyileştirmeleri gibi yapısal reform adımlarının hız kazanması bekleniyor. Bu, uzun vadeli büyümenin anahtarı olarak görülüyor...

2. Siyasi Manzara: Yeni Anayasa Tartışmaları ve Seçim Rüzgarları...
Yeni Anayasa Girişimi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2024'te gündeme getirdiği "sivil, kapsayıcı ve üst sınırı olmayan" yeni anayasa çalışmaları 2026'da hız kazanabilir. Bu, siyasi gündemi domine edebilecek, partiler arası tartışma ve müzakere gerektiren zorlu bir süreç olacak...

2028 Seçimlerine Hazırlık: 2026, 2028'deki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerine hazırlık yılı olacak. Siyasi partilerde kadro ve söylem yenilemeleri, ittifak arayışları ve erken seçim spekülasyonları (beklenmese de) gündeme gelebilir...

Yerel Yönetimlerin İzlenmesi: 2024'te yapılan yerel seçimlerin sonuçları, özellikle büyükşehirlerdeki yönetimlerin performansı 2026'da daha net anlaşılacak...

3. Dış Politika ve Güvenlik: Fırsatlar ve Riskler...
AB İlişkilerinde 'Pozitif Gündem': Türkiye ile AB arasındaki diyaloğun canlanması bekleniyor. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, vize serbestisi (liberalizasyon) ve seçili alanlarda işbirliği müzakerelerinde kısmi ilerlemeler olabilir. Ancak temel anlaşmazlık konuları (Kıbrıs, Doğu Akdeniz, demokrasi ve hukuk) devam edecek...

Bölgesel Entegrasyon ve Ticaret Yolları: Orta Koridor (Trans-Hazar Uluslararası Ulaştırma Rotası) ve Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi projelerde Türkiye'nin merkezi rolü pekişebilir. Bu, Türkiye'yi küresel tedarik zincirlerinde daha kritik bir aktör haline getirebilir...

Jeopolitik Riskler: Bölgedeki çatışmalar (Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu'daki gerilimler) ve göç dalgaları Türkiye için hem diplomatik manevra hem de güvenlik açısından risk oluşturmaya devam edecek. Türkiye'nin denge politikası sınanabilir...

4. Teknoloji, Enerji ve Çevre: Dönüşüm Devam Ediyor...
Savunma Sanayii: Milli Muharip Uçak (MMU), Altay Tankı, Hürjet gibi önemli projelerde yeni aşamalar ve teslimatlar görülebilir...

Enerji: Sakarya Gaz Sahasından üretim artışı devam ederken, doğal gazda keşif arayışları ve nükleer enerji projelerinde (Akkuyu, Sinop) somut adımlar atılacak. Yenilenebilir enerji yatırımları (rüzgar, güneş) kritik önemini koruyacak...

Yeşil Dönüşüm: Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyum süreci, karbon salımı ticaret mekanizmaları ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri, özellikle ihracatçı firmalar için öncelikli konular olmaya devam edecek...

Özetlemem gerekirse...

2026, Türkiye için bir "sınav ve dönüşüm" yılı olacak. Ekonomide alınan sıkı tedbirlerin kalıcı sonuç verip vermeyeceği, siyasette yeni anayasa gibi tarihi bir meseleye nasıl yaklaşılacağı ve dış politikadaki denge politikasının ne kadar sürdürülebileceği belirleyici olacak...

Başarılı olunması halinde, Türkiye ekonomik istikrara kavuşup yatırım cazibesini artırabilir, bölgesel ve küresel rolünü güçlendirebilir. Aksi takdirde, mevcut zorluklar derinleşebilir...

Bu tablo, mevcut eğilimler ve açıklanan politika hedefleri ışığında oluşturulmuş bir öngörüdür. Beklenmedik küresel veya bölgesel şoklar (ekonomik kriz, yeni bir çatışma, doğal afet vb.) tüm bu dinamikleri değiştirebilir...

Sağlıcakla kalın...