Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve beraberindeki heyet, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’i bakanlık binasında ziyaret etti. Atalay, yaklaşık 30 dakika süren görüşmenin ardından basın açıklaması yaptı. Burada konuşan Atalay, 700 bin kamu işçisini ilgilendiren 2023 yılı toplu sözleşme görüşmelerine resmi olarak başladıklarını ifade ederek, “700 bin işçinin sözleşme görüşmelerine ilişkin 9 Ocak’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’le bir toplantı yapmıştık. Bugün de ilk resmi toplantıyı yaptık. 2023 yılında bizim taleplerimizin başında asgari ücretten sonra özellikle tabanda bir iyileştirme yapmamız gerekiyor. 10-15 yıllık arkadaşlarımız asgari ücret seviyesine yanaştı. Böyle bir sıkıntımız var, taleplerimizden bir tanesi bu. Hemen akabinde bir birden ile geçerli olmak üzere refah payının verilmesidir. Arkadan da 2023 yılında verilecek işçilere zam. Bununla ilgili Türk-İş adına komisyon başkanımız, Hak-İş’ten iki tane genel başkan yardımcılarıyla beraber arkadaşlarımız 23 Ocak pazartesi günü toplantı yapacak” ifadelerini kullandı. “TAŞERON LAFINI KALDIRMAMIZ GEREKİYOR” Hükümetin 2019 yılında 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kadroya geçenlerle ilgili söz verdiğini hatırlatan Atalay, “Ülke gündeminden taşeron lafını kaldırmamız gerekiyor. Türk-İş’in de sendikaların da talebi bu. Geçici işçilerle ilgili bakan beyin bununla ilgili 20 gün evvel bir açıklaması var. ‘Bu mesele halloldu’ dedi. 3600 ek gösterge, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT), dün akşam Meclis’te memurlarımızla ilgili çıkan yasa ülke gündemindeydi. Türk-iş olarak emeklilik meselesi de bizi ilgilendiriyor, memurun meselesi de bizi ilgilendiriyor, küçük esnafın meselesi de bizi ilgilendiriyor. Sözleşme görüşmelerinde taleplerimizden bir tanesi de taşeron ve geçici işçi meselesidir” diye konuştu. “EMEĞİ KORUMA MECBURİYETİNDEDİR” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e tayinlere ilişkin eş durumu taleplerini de bir kez daha yenilediklerini dile getiren Atalay, sözlerine şöyle devam etti: “Eş durumu ile ilgili beyi Bartın’da, hanımı Tekirdağ’da çalışıyor. Bu ailenin huzuru açısından bu meseleye bir çözüm bulmamız gerekiyor. Çünkü bu sürdürülebilir bir iş değil. Her gün bunlarla ilgili bize de, bakanlığa da talep geliyor. Ülkeyi yönetenlerin, özellikle Meclisin sermaye karşısında emeği korumak mecburiyetindedir. Bu kamuda da gerekli özel sektörde de gerekli. Sermaye karşısında emeği koruma mecburiyetindeler. Onun için kısa bir zaman evvel asgari ücret meselesi gündemden kalktı. Şimdi bu mesele gündemdedir. Bizim asıl işimiz, temsil ettiğimiz insanların hak ve menfaatlerini korumak ve onların talebini ülkeyi yönetenlere getirerek netice bulmak.”