YAŞANAN ARTIŞ DİKKAT ÇEKTİ!
Kaşıntıyla başlıyor, ciltte döküntüye neden oluyor. Uyuz vakalarında son aylarda yaşanan artış dikkat çekiyor. Uzmanlar artışın temel nedenlerinin biri de pandemi döneminde eve kapanmalar olarak görüyor. Koronavirüs tedbirleri nedeniyle evde geçirilen sürede aile bireyleri arasındaki temas arttı.

Uyuz vakaları görülmeye başlandı. Sakarya’da özellikle son iki yılda hastaneye başvurular arttı. Uyuz hastalığı hijyen koşullarının ideal olmadığı ortamlarda daha çabuk yayılıyor. Vücutta artan kaşıntı, parmak arası ve bileklerde yoğunlaşan kızarıklıkla belirti veriyor. Hasta olan kişilerin ortak eşyaları kullanmaması bulaşın önlenmesinde önem taşıyor.

Son zamanlarda kaşıntılar için doğal yöntem arayanlar ise aktarların yolunu tutmaya başladı. Uyuz hastalığına karşı kükürtlü sabunun iyi geldiği bilinirken, sirke tedavisi de en sık uygulanan bitkisel tedavi yöntemidir. Ayrıca tuz, zerdeçal, kolonya, çay ağacı yağı ve aloe vera uygulaması gibi farklı bitkisel tedavi seçenekleri de mevcuttur.

HASTALIĞIN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Uyuzun en önemli belirtisi şiddetli gece kaşıntısıdır. Kaşıntı, kişinin yatağa girip ısınması ile artar ve kişiyi uykudan uyandırabilecek şiddette iken gündüzleri daha hafiftir. Kaşıntı genellikle el parmak araları, el bileğinin iç yüzü, bilekler, koltuk altları, dirsekler ve kasıklarda görülmekle birlikte tüm vücutta görülebilmektedir. Hastalığın en belirgin bulgusu parmaklar arasında dalgalı kirli bir çizgi halinde görülen, uyuz böceğinin içinde yaşadığı, gri beyaz renkli, 1-10 mm uzunluğundaki tünellerdir.

Kişilerde özellikle geceleri artan şiddetli kaşıntı ve deride görülen içi su dolu keseciklerin görülmesi uyuz şüphesini arttırır. Böyle bir durumla karşılaşıldığında bir an önce Sağlık Kuruluşuna başvurulmalıdır.

HASTALIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR?
Uyuz tedavi edilebilir bir hastalıktır. Hasta ile beraber ev halkı ile kişiyle doğrudan ve uzun süreli yakın teması olanların da tedavi edilmesi gerekir. Uyuzun belirtilerinin hemen başlamayacağı unutmamalıdır. Bu nedenle uyuz tedavisinin başarılı olabilmesi için uyuz hastası ile birlikte özellikle beraber yaşadığı ve uzun süreli yakın teması olan kişiler de hastalık belirtileri olup olmamasına bakılmaksızın tedavi edilmelidir.

Hasta ve aynı yaşam ortamını paylaşan kişiler eş zamanlı olarak yani aynı anda tedavi olmalıdır. Tedavide kullanılan ilaçlar hekimin önerdiği şekilde, dozda ve sürede kullanılmalıdır. Tedavi olduktan sonra ölen böceklere ve böcek artıklarına karşı alerji nedeniyle kaşıntı 2-4 hafta devam edebilir, bu durum hastalık ile karıştırılmamalıdır.

KORUNMAK İÇİN NE YAPILMALIDIR?
Hastalığın önlenmesi ve kontrolü için uyuz olan kişi ile birlikte yaşayan kişilerin de aynı zamanda tedaviye alınması son derece önemlidir. Özellikle aile bireylerinin kaşıntısının olup olmamasına bakılmaksızın mutlaka birlikte tedavi olması gerekir. Aynı anda tedavi uygulanmadığı takdirde hastalık kişiden kişiye bulaşmaya devam edecektir. Uyuz hastası ve evde beraber yaşadığı kişiler tarafından kullanılan giysiler, çarşaflar ve havlular en az 60 derecede yıkanmalı ve ütülenmelidir.

Yatak takımları birkaç gün havalandırılmalıdır. Yıkanamayacak eşyaların ağzı bağlı olan bir poşet içerisinde ortalama üç gün saklanması gerekir. Ayrıca zemin ve mobilyalar elektrik süpürgesi ile temizlenmelidir.