Anadolu Gazetesi’nde yaşanan hadisenin şoku henüz atlatılabilmiş değil. Anlaşılan bu travma kolay kolay da unutulacak gibi gözükmüyor.Gerçi sadece biz değil yaşanan olay karşısında bütün Türkiye şaşkın. Zira “basın tarihinde” bugüne kadar böyle bir olay y

Anadolu Gazetesi’nde yaşanan hadisenin şoku henüz atlatılabilmiş değil. Anlaşılan bu travma kolay kolay da unutulacak gibi gözükmüyor.

Gerçi sadece biz değil yaşanan olay karşısında bütün Türkiye şaşkın. Zira “basın tarihinde” bugüne kadar böyle bir olay yaşanmış değil.

Artık bundan sonra gelişmeleri takip edip bekleyeceğiz. Olayın faili Adnan Uyumaz neler söyleyecek hep birlikte göreceğiz.

Bana öyle geliyor ki bu olayda “karanlıkta kalan” birçok konu soruşturma derinleştikçe gün yüzüne çıkacak.

Özellikle de Adnan Uyumaz’ın son bir yılda yaptığı telefon konuşmalarının kayıtları olaya ışık tutacak…

Kim ne derse desin, yaşanan bu hadise tamamen o gün irticalen gelişmiş bir olay gibi gözükmüyor.

Bunun mutlaka öncesi vardır. İşte bu olayın öncesinde neler yaşandı, hangi süreç işi bu noktaya getirdi bunu hep birlikte göreceğiz.

Ancak şu var ki, her ne olursa olsun sonuç bu olmamalıydı. Suçsuz yere masum insanların kanı dökülmemeliydi.

Gazeteler arasında ki, “resmi ilan kavgasının” arasında hiç suçu olmayan, sadece görevlerini yerine getirmeye çalışanlar kalmamalıydı…

Hadi buyurun, Anadolu Gazetesi’nin yayınları durduruldu. Doğal olarak da “resmi ilanları” kesilecek.

Anadolu Gazetesi’nin her ay “resmi ilandan” aldığı pay da diğer gazetelere eşit olarak dağıtılacak.

Hesap ettim bu dağıtımdan diğer gazetelerin “resmi ilan” payları “2 ila 2 bin 500 TL” arasında artacak.

Yani Sakarya’da “resmi ilan” alan bir gazetenin gelirinde “2 bin 500 TL” civarında bir artış olacak.

Merak ediyorum, “2 bin 500 TL’lik” bir artışla gazetelerde çalışan personel “maaşlarını” zamanında veya tam olarak alabilecek mi?

Yoksa personelin “SGK” ödemeleri mi sıfırlanıp, piyasaya olan borçlar bir anda silinip gidecek mi?

Ben size söyleyeyim, bu işler Anadolu Gazetesi’nin “resmi ilan” payının diğer gazetelere dağıtılmasıyla çözülmez.

Yine personel aylarca “maaşını” alamayacak, yine “SGK” ve piyasa borçları olduğu gibi kalacak.

Sadece Anadolu Gazetesi’nin yok olması diğer gazeteleri kesmez. En az 3-5 gazetenin daha “resmi ilanları” kesilmeli.

Bunun için de gazeteler mütemadiyen birbirlerini şikâyet etmeye devam edecektir. Sanki kendileri Basın İlan Kurumu’nun kriterlerine uyuyormuş gibi.

Biri gitti. Giderken de çok ağır bir fatura ödendi. Şimdi “sırada hangi gazete var” merak ediyorum. Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay’a duyurulur…