Anadolu Gazetesi’nde geçtiğimiz hafta yaşanan olayla ilgili “internette” haberleri takip ederken, bir yazı dikkatimi çekti.Samsun’da yayımlanan “Haberde Denge Gazetesi” yazarından Adnan Bahadır öyle bir yazı yazmış ki, bir tek Adnan Uyumaz’a “aferin iyi y

Anadolu Gazetesi’nde geçtiğimiz hafta yaşanan olayla ilgili “internette” haberleri takip ederken, bir yazı dikkatimi çekti.

Samsun’da yayımlanan “Haberde Denge Gazetesi” yazarından Adnan Bahadır öyle bir yazı yazmış ki, bir tek Adnan Uyumaz’a “aferin iyi yaptın” demediği kalmış.

Olayda bir can kaybedilmişken, iki kişi de hayatta kalma mücadelesi verirken hala daha “resmi ilan” hesabı yaparak böyle bir yazı kaleme alınmasını anlayamıyorum.

Olayın vahametini daha iyi görebilmeniz için öncelikle bu yazının bazı bölümlerini sizlerle paylaşmak istiyorum.

İşte Adnan Bahadır tarafından kaleme alınan ve “Haberde Denge Gazetesi’nde” yayınlanan yazının önemli bulduğum bölümleri;

“Geçen yıl, bizim gazeteyi teftişe gelenler dört saatlik teftişin ardından personeli toplayıp, gazeteyi suratlarına fırlatıp, kötülemeye başlayınca bana haber verdiler.

Anında gittim onları kovdum. Kovdun da ne oldu derseniz tam üç ay resmi ilanımı kestiler yaklaşık elli bin lira zararım oldu ama hiç önemli değil.

Dün Sakarya'da yaşanan cinayetin mahiyetini bilmiyorum, ancak bu olay Basın İlan Kurumu ve Hükümete ciddi anlamda bir uyarı olması gerektiği kanaatindeyim.

Zira aklı başında ve azıcık imanı olan hiç kimse Allah’ın verdiği cana kıymaz. Gazete sahibi arkadaşın canını çok yakmış olmalılar ki adamcağız cinnet geçirdi.

Aksi halde böyle bir olayın olması mümkün değil. Bildiğim kadarı ile gazete sahibi başka bir sivil toplum örgütünün başkanı imiş.

Yani aklı başında bir adam olduğu belli, bir adam durup dururken Şoförler odasına Başkan olamaz, böyle bir insanın silah kullanması çok zordur.

Ortada ciddi bir sıkıntı olduğunu düşünüyorum, çünkü geçtiğimiz yıl az kalsın aynı olayı ben yaşıyordum. Allah’a şükürler olsun ki beni korudu.”

Yazı böyle uzayıp giderken, asıl can alıcı ve anlamakta zorlandığım kısmı son paragrafta saklı.

Adnan Bahadır’ın neredeyse “Yerel Basın Kahramanı” ilan edeceği Adnan Uyumaz ile ilgili son cümleleri şöyle;

“Vuran arkadaşımıza geçmiş olsun Allah kurtarsın dileklerimi sunarak sözlerime son veriyorum…”

Şu hale bakın adam resmen Basın İlan Kurumu’na “aba altından sopa” göstermiş. Lafı, “Birincisinde ucuz kurtuldunuz, ikincisinde sıkarım” demeye getirmiş.

Kimdir, kimin nesidir bilmem. Ama bu kadar “tehdit” içeren bir yazı kaleme aldığına göre “işin çivisi çıkmış” demektir.

Artık bu saatten sonra ne Basın İlan Kurumu çalışanları denetimlerini rahat yapar, ne de gazeteler kendilerine çeki düzen verir.

İşin kötü tarafı, Sakarya’daki bu olay “basın tarihinde bir ilk oldu” ama son olacağa da benzemiyor.

İnşallah yanılıyorumdur ama takip ettiğim kadarıyla Sakarya’daki bu olay “domino etkisi” yapmış gibi gözüküyor. BİK acilen tedbir almalı. Benden hatırlatması…