Geçtiğimiz hafta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın, Sakarya’da ki kimsesiz ve korumaya muhtaç çocukların kaldığı “sevgi evleri” ile ilgili bir haber medyada yer aldı.
Habere göre “Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu’nda” görevli 6 personel hakkında işlem yapıldı.
Çocukların üzerinde psikolojik ve gelişimlerini olumsuz etkileyen davranışlarda bulundukları gerekçesiyle 6 personel görevden alındı…
İşin ilginç yanı ise “kurumun başındakiler uyurken” olay; koruyucu ailelerin “iki zihinsel engelli” çocuğun şiddet gördüğünü Bakanlığa iletmesi üzerine ortaya çıktı.
Koruyucu ailelerin bu şikâyeti üzerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı harekete geçip, gönderilen müfettişlerle gereğini yaptı.
Sonuçta “hizmet alımıyla kurumda çalışan” yani “taşeron” olarak kuruma sokulan 2’si temizlik, 4’ü bakım görevlisi olmak üzere 6 personelin görevine son verildi…
Kimse kusura bakmasın ve dahi “taşeron” işçiler alınmasın ama Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı gibi bir kuruma bu kadar basit bir yöntemle eleman alınmamalı.
Hiçbir vasfı bulunmayan hatta hiçbir “pedagojik formasyon” eğitiminden geçirilmemiş insanları böyle “hassas” kurumlara doldurursanız sonucu da bu olur.
Kendi çocuğuna bile şefkatle yaklaşmayan, sırf “siyasi” bir takım hesaplar adına böyle kurumlara alınan personel çocuk da döver, söver de…
Yahu adı üstünde “sevgi evi” bunlar “sevgi.” O “evlerde” 0-6 ile 7-17 yaş arasında kız ve erkek çocuklar kalıyor.
Hepsi de “kimsesiz ve korunmaya muhtaç.” Yani adını verdiğiniz o “evler” gibi her birinin “sevgiye” ihtiyacı var. Öyleyse buralara personel alırken kılı kırk yarmalısınız.
Kalkıp “hizmet alımı” adı altında böyle hassas bir kurumu “siyaseten” birilerinin hanımı, diğerinin bilmem neyi ile doldurursanız bunun “vebali” ağır olur…
Yazık günah! Yarın bu anlayıştaki personeli “taşeron” işçilere verilecek olan “kadrolar” nedeniyle “sevgi evlerinde” çalıştıracaksınız.
Güya “hizmet alımı” adı altında çalışan “temizlik” ve “bakım görevlilerine” 0-6 ile 7-17 yaş arasındaki kız ve erkek çocukları emanet edeceksiniz.
Sonra bir de bakacağız ki bu çocuklara “sevgi ve şefkat” göstermesi gereken bazı personel “şiddet” uygulayacak…
Diğer kurumları bilemem ama özellikle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı “sevgi evlerinde” kesinlikle “hizmet alımı” adı altında personel çalıştırılmamalı.
Kimsesiz ve korunmaya muhtaç çocuklarımız daha donanımlı ve gerekli eğitimi almış vasıflı personele teslim edilmeli.
Aksi halde bu “evler” asıl kimliğini kaybedip “sevgi evleri ve haydar” diye anılmaya başlar ki; buralarda yetişen çocuklarımızı topluma kazandırmakta zorlanırız…