Hani siz demokrattınız?
Hani siz özgürlüklerden yanaydınız?
Hani siz bireysel özgürlüklerden…
İnançlardan…
Yaşamdan yanaydınız?
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın oğlu mevzu olunca vurun abalıya…
Ne yapsın bakan bey…
Velev ki oğlu bir hata işlemiş, ki yaslara göre hata değil. Neden Binali beye ve onun üzerinden AK Partiye vuruyorsunuz?
Ayıp değil mi?
Bilmez misiniz; “İslam dininde ve diğer inançlarda ne baba oğuldan, ne de oğul babadan sorumlu değildir” diye…
Bilmez misiniz; evrensel beşeri ve ilahi hukukta bunun böyle olmadığını…
Bilmez misiniz; Türkiye Cumhuriyetindeki yasalarda da bunun böyle olmadığını…
Bilmez misiniz; “Ölümden sonra ki mahkemeyi kübrada da ve ölmeden önce dünyada ki mahkemelerde de reşit olan herkes kendi yaptığından sorumlu” diye…
Reşit olmuş…
Yani 18 yaşını doldurmuş bir bireyin özgürce kendi yaşamı hakkında karar verebildiğini…
İster kumar oynar, ister şunu yapar size ne?
Bunu bilirisiniz de amacınız başka…
AK Parti muhalifisiniz ya…
Seçmene bak dedirtmeye çalışıyorsunuz…
Demek istiyorsunuz ki…
“Bu AK Partili Bakan mütedeyyin bir insan. Bak oğlu ne yapıyor, neden bu adamları seçiyorsunuz?”
Yemezler…
Bırakın bu ikiyüzlülüğü…
Bırakın bir fikri tasalluta payanda olma hastalığını…
Bırakın bu fitne, fücur kelamları…
Önce siz, kendi çocuklarınızın nasıl yaşadığına bakınız…
Siz, 18 yaşını doldurmuş çocuklarınıza ne kadar söz geçirebiliyorsunuz?
Bırakın afra tafra yapmayı Bakan beye de, önce kendi evlatlarınızın nasıl yaşadığına bakınız…
Despotluğun lüzumu yok…
Sağlıcakla kalın…