Okullar açıldı velilerden yine bildik şikâyetler gelmeye başladı. Her ne kadar Bakanlık “asla” dese de öğretmenler ve okul müdürleri yine bildiğini okuyor.Nitekim yine birçok okuldan “yardımcı ders kitabı” adı altında zorla aldırılan kitap şikâyetleri gel

Okullar açıldı velilerden yine bildik şikâyetler gelmeye başladı. Her ne kadar Bakanlık “asla” dese de öğretmenler ve okul müdürleri yine bildiğini okuyor.

Nitekim yine birçok okuldan “yardımcı ders kitabı” adı altında zorla aldırılan kitap şikâyetleri gelmeye başladı.

Dün “medyadetay.com” olarak bu konuyla ilgili yapılan haber sonrası birçok veli telefonla arayarak aynı durumdan muzdarip olduklarını söyledi.

Anlayacağınız “yardımcı ders kitabı” konusuna şöyle bir dokunduk, tabiri caiz ise “bin ah” işittik…

Maalesef bu konu her yıl düzenli olarak gündeme geliyor ama artık işin rengi giderek değişmeye başladı.

İş artık okullarda resmen “ticarete” döküldü. Velilerden gelen şikâyetlere bakacak olursak buna başka bir anlam yüklemek de mümkün değil.

Bazıları bu işi öyle abarttı ki artık velilerin ellerine önce bir “kartvizit” sonra da “liste” tutuşturulmaya başlandı…

Elbette bütün öğretmenleri ve okul müdürlerini aynı kefeye koymak doğru değil. Ama ortada da bir vaka var.

Zira bir öğretmen Bakanlığın “gerekli değil” talimatına rağmen velileri “yardımcı ders kitabı” almaya mecbur tutuyorsa ben bunda iyi niyet aramam.

Hele hele bir de “bu yardımcı kitapları falanca kırtasiyeden alacaksınız” diye velilere “kartvizit” veriyorsa bunun adına resmen menfaat sağlamak denir…

Kimse kusura bakmasın. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı gayet net. Öğrencilere ücretsiz verilen ders kitaplarının yardımcı bir kaynağa ihtiyaç duymadığını söylüyor.

Dolayısıyla velilere zorunlu olarak aldırılması önerilen “yardımcı ders kitapları” konusunda tüm okulları da uyardı.

Bu uyarıda da “hiçbir denetimden geçmeyen kaynak kitaplarının her yayın evinin siyasi görüşüne göre hazırlandığı” ifade ediliyor.

Hal böyleyken bazı öğretmenlerin “yardımcı ders kitapları” alımında ısrarcı olmasının altında yatan maksat farklıdır…

Kimse kusura bakmasın. Öğretmen öğretmenliğini bilecek ve böyle “akçeli” işlerden uzak duracak.

Ancak bunlar utanmasa neredeyse velilerle birlikte kırtasiyeye gidip “yardımcı ders kitaplarını” birlikte alacak.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın “ücretsiz” dağıttığı kitapları yetersiz buluyorsanız siz ne güne duruyorsunuz. Öğretmen olarak o eksikliği siz tamamlayacaksınız…

İyi ki hükümet zorunlu ders kitaplarını okullarda “ücretsiz” dağıtıyor. Yoksa bugün bu anlamda daha büyük sıkıntılar yaşanırdı.

Nitekim daha önceki yıllarda “zorunlu ders kitapları” konusunda velilerin nasıl belli başlı kırtasiyecilerden alışveriş yapmaya zorlandıklarını biliyoruz.

Şimdi de başımıza “yardımcı ders kitabı” çıktı. Bu “akçeli” işleri bırakıp işinizi yapın. Ya da “öğretmen mi, tüccar mı” olacağınıza karar verip ona göre hareket edin…