Bu ifade İngiliz Guardian gazetesinin Moskova muhabiri Shawn Walker’e ait. Rusya’nın çıkışlarını havlayan bir köpeğe benzetiyor ve , “Havlayan köpek ısırmaz” atasözünü hatırlatıyor.
Ruslar, Türk milleti tarafından tarihte Moskof olarak hatırlanır. Tarihten bugüne Türk’e hiçbir zaman dost olmadılar. Soğuk savaş yıllarının sona ermesiyle ilişkiler biraz yumuşasa da Rusya’nın çıkarları ile Türkiye’nin çıkarları hiçbir zaman örtüşmedi. 
Daha net bir ifade ile…
Rusya hiçbir zaman güçlü bir Türkiye istemedi. Zira güçlü Türkiye’den hep ürktü. 
İçinde yaşayan Türk ve Müslüman nüfusu her daim ezen ve yok eden Rusya’nın Türkiye ile dostluk ve eşit ilişki mesabesi hiç olmadı ve olmayacak. 
Tarihten bugüne Çeçenler… 
Adı daha anılmayan ve soykırıma uğrayan Çerkezler, Abhazlar, İnguşlar, Tatarlar ve diğerleri… 
Ya yok edildiler ya kendi topraklarına hapsedildiler. 
Rusya gelecekte Suriye’de ve Arap dünyasında nasıl anılacak? Acaba ne işi var Suriye’de? 
Rusya hala emperyal emeller peşinde… 
Bunu da silah gücüyle sağlamak istiyor. Lakin ekonomi yumuşak karnı... Ekonomi yetersizse bu emel sürdürülebilir olmaktan çıkıyor.
Rusya’nın hayatın hiçbir aşamasında insan hakları ve demokrasi diye bir derdi olmadı. Suriye’de Esat gibi bir katili ayakta tutan Rusya hala demir perdeden kalma refleksiyle hareket ediyor. 
Esat’ın tam da gideceği noktada imdadına koştu. Bu yol haritası Türkiye’nin üzerine kurulu bir oyundu. Türkiye’nin ‘güvenli bölge’ projesini kadük etti. Ardından IŞID bahanesiyle muhaliflere saldırdı. PYD ve PKK terör örgütünün önünü açarak Türkiye’yi sarmalamak istiyor. Yani tüm hedefi Türkiye’nin önünü kesmek... 
Bu tavır ABD ve Batı’nın da işine geldiği için sessiz geçiştiriyorlar. Bir anlamda, ‘Onların yapamadığını Rusya yaptığı için Ruslara müteşekkirler’ diyebiliriz. 
Bu teşekkürü belki de açıktan yapacaklar. Lakin mülteci sorunu var. Ve Türkiye’ye muhtaçlar. Türkiye’nin önüne çıkan Rusya’dan da oldukça memnunlar...
Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi elbette büyük olay…
Hem Rusya açısından ‘karizmayı çizdirme’ anlamına geliyor, hem Türkiye açısından ‘oyunda olma’ anlamını taşıyor. 
Türkiye yeni Suriye’de ilk kez ‘Ben de oyundayım’ keyfiyetini hissettirdi. Türkiye bu eylemiyle PYD’ye koridor açtırılmasına ve muhtemelen bir kuşatmaya izin verilmeyeceğini gösterdi. Türkiye bu eylemiyle Müslüman dünyaya moral verdi. Milyonlarca Müslümanı sevindirdi. Mesele Putin meselesinin çok ötesinde… Mesele Türkiye’nin geleceğinde…
“Bundan sonra ne olacak?” sorusunun fazla anlamı yok. Ne olacağını Rusya düşünsün. 
Ticari bağları keserken içine düşeceği yalnızlığı… 
Öfkenin vereceği zararı… 
Çizilen karizmayı… 
Türkiye’yi hafife almanın bedelini… 
Türkiye’yi kuşatmaya yüzde 50’nin 1 Kasım’da izin vermediğini... 
Rusya belki intikamı düşünebilir. Lakin NATO endişesi en büyük korkusudur. Ukrayna krizinde yer alan NATO Rusya’yı Suriye’den çıkarabilir.  Bu açıdan Rusya hakikatten zora düşmüştür. 
Shawn Walker’ın ifadesiyle... 
O artık havlayan bir köpektir. Biz ise belki ekonomik sorunlarla karşılaşabiliriz. Ama bu ülke böylesi fedakarlıklarla var oldu. Varlığını sürdürecek ve ilelebet devam ettirecekse; 
Kafasını kuma gömüp, ‘Yeni Dünyadan bana ne?’ demeyecekse elbet yeniden ayağa kalkmanın bir bedeli olacaktır... 
Milletlerin zamanı hep tarihle övünmekle geçmiyor. Bazen tarihe yeni ilaveler gerekebiliyor. Ne mutlu ki Türk milleti bu gerçeğin farkında… 
Havlayan köpeğe sopayı gösterebiliyor. (AÖ)
Sağlıcakla kalın…