Dün bizim mahalleden bahsetmiştik…

Bugün de bizim mahalleye devam…

Bizim mahalleden bir yerlere gelenler…

Önce karşı mahallenin medya dünyası ile ilişkilerini artırır…

O yetmez…

Yine karşı mahallenin iş dünyası ile haşır neşir olur…

Çünkü bizim mahallenin medyası ile iş dünyasına bizim çocuk gözüyle bakar ve değer vermez…

Eğer elinde bir salkım üzüm varsa…

Onu karşı mahallenin tüm enstrümanlarıyla paylaşır, bizim mahallenin çocuğuna bir tane üzüm vermez…

Akıl mı danışacak…

Onu da karşı mahalleden alır…

Bizim mahallenin çocuklarının verdiği aklı beğenmez…

Yanında çalıştıracak eleman mı alınacak…

Karşı mahalleden önce alır, eğer geriye bir şey kalırsa tek tük onu da bizim mahallenin çocuklarına verir…

Bizim mahallenin çocukları doğruyu söylediklerinde yanında bir dakika tutmaz ama karşı mahalleli kendisini azarlasa bile ondan ayrılmaz…

Bizim mahallenin çocuklarının değeri hala anlaşılmadı…

Çünkü, makam mevki sahibi olup karşı mahallelilerle iş tutanlar koltuk gittiğinde yine ona bizim mahallenin çocukları sahip çıkar, en çok işini gördüğü karşı mahalleli tarafından da aşağılanır…

Bunlar defalarca yaşanmasına rağmen…

Hala ders çıkarmayanlar oldu…

Bizim mahallenin çocuklarına elbette sayıları az da olsa sahip çıkanlar olmuştur, olmaya da devam ediyor…

Fakat bu hiçbir zaman yeterli olmadı…

Mesele karşı mahalleliye sahip çıkıldığı kadar kendi mahallesine sahip çıkanların makam ve mevki sahibi olmasıdır…

Zira, koltuktan düştüğünde tekmeyi vuran bizim mahallenin çocukları değil, karşı mahalleliler oluyor…

Umarım…

Bundan sonra bizim mahallenin çocukları dediklerinize daha çok sahip çıkarsınız…

Eğer çıkmazsanız…

Bu sefer bizim mahallenin çocukları dediğiniz güruhun ne yapacağını kestirmek zor olur…

Sağlıcakla kalın…