Geçtiğimiz günlerde bir “medyadetay.com” okuyucusu “Adaray” ile ilgili kısa ama ilginç bir “mail” gönderdi.

Genelde bize gelen bu tür “mailleri” mutlaka yayınlamaya gayret ederiz. Bu sefer biraz geç kaldık ama kısmet bugüneymiş.

Önce okuyucumuzun “Adaray” ile ilgili o, kısa ama anlamlı mesajını okuyalım, sonrabizde bir iki kelam edelim. İşte o mesaj;

Mustafa Bey; İstanbul Adapazarı Treni Sakarya’nın olmazsa olmazlarındandır. Romanlara konu olmuştur.Hatıralarda mutlaka bir köşede yeri vardır.

Onun için ‘Adaray’ Sakaryalılar için bir şey ifade etmiyor. Hemen hemen boş gidip geliyor.İleride talepne olur bilemem.

Alt yapı yapılarak ‘nostalji’ olan ve Sakaryalılar için şart olan Adapazarı Ekspresini geri istiyoruz. Otobüs firmalarının engellemelerine rağmen geri istiyor ve istiyoruz…”

Evet, “Adaray” konusunda söylenecek çok fazla şey yok! Bir kere bu ulaşım biçimine isim vermek bile güç.

“Hafifi raylı sistem” desek değil. “Metro” desek hiç değil. “Tren” desek ona da birileri fena halde içerliyor.

Öyleyse bu ulaşım şeklinin ismi ne? Büyükşehir Belediyesi’ne sorarsanız bu ulaşım şekline “Adaray” deniyor…

Kusura bakmayın ama dünyada böyle bir ulaşım şekli yok. Daha doğrusu bu ulaşım şeklinin bir amacı, bir gayesi yok.

Kalkış ve varış saatleri belli olmaz. Güzergâh desen neredeyse Sakaryalıların hiç birine hizmet etmez. Üstelik “kar” da etmez!

Ama “ulaşımda çağ atladık” diye “Adaray’ı” öve, öve bitiremeyiz. Duyanda “Çark Deresi’nin” altına “Tüp Geçit” yapıp Sakarya’yı demir ağlarla ördük sanır…

Hatırlayanlar bilir. 1990’lı yılların başında TÜVASAŞ bir “Raybüs” yapmıştı. O “Raybüs” bir süre Adapazarı-Haydarpaşa arasında seferlere başlamıştı.

İddia ediyorum bundan 20-25 yıl önceki “Raybüs” bugün o çok övündüğünüz “Adaray’dan” çok daha faydalıydı.

Bari insanlar Adapazarı-Haydarpaşa arası, rahat, temiz, ucuz ve kısa süreli gidip gelme imkânı bulmuştu. Keşke bugün de “Adaray” yerine “Raybüs” seferde olsaydı…

“Adaray’ın” Sakarya için ne ifade ettiğini anlamak adına geçen gün bir yakınım ile torunları arasında yaşanan “Adaray” diyalogunu aktarmak yeterli.

Çocuklar “babaanne bizi ‘Adaray’a’ bindir” diye tutturmuş. Babaanne de torunlara kıyar mı? Torunlarını kaptığı gibi “Adaray” ile Arifiye’ye kadar gidip, gelmişler.

İşte bu diyalogdan da anlaşılacağı üzere “Adaray” çocuklar için “lunapark treni” olmaktan başka bir işe yaramaz. Olsun çocukları sevindirmenin de “sevabı” büyüktür…