İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları...
Cuma günü Bartın Amasra'da yaşanan elim kaza hepimizin yüreğini dağlamıştır. TTK'ya ait Amasra taşocağı 713 çalışanı ile yılda 100 bin ton üretim yapan bir müessesedir. Bu madene 77 milyon lira yatırım yapılmıştır. Bu ocakta 20 yılda hayatını kaybeden kişi sayısı 6'dır. Her 37 madenciye 1 iş sağlığı ve güvenliği uzmanı düşmektedir. Son dönemde mevzuatta yaptığımız düzenlemeler sonucunda Amasra maden ocağında da 50 kalemi bulan iyileştirmeler gerçekleştirilmiştir. Madende gaz inceleme sensörleri 24 saat çalışmaktadır. Belli bir seviyenin üzerinde gaz tespitinde ışıklı ve sesli alarm verilmektedir. Yüzde 1.5 metan gazı seviyesinde elektrik kesilmekte, yüzde 2'de ise maden boşaltılmaktadır.

SAAT 18:10'DAN SONRASININ KAYDI YOK
Patlama yaşanması için ise metan gazı seviyesinin 5 ve üzeri olması lazım. 18.05'te 1.5 seviyesinde metan gazı tespit edilmesi sonrası elektrik kesilmiştir. Saat 18:09'dan sonraki kayıt mevcut değildir. Tüm önlemlere ve sistemlere rağmen nasıl olup da patlama yaşandığını henüz bilmiyoruz. Kesin rapor çıkana kadar söylenen her şey spekülasyondan ibaret kalacaktır.

RAPORLAR NE DİYORSA O, GERİSİ SPEKÜLASYON
Rapor haricinde söylenen her şey spekülasyondur. Bize düşen rapor çıkana kadar yapabileceklerimizi yapmaktır. Kazadan sonraki 18 saat içinde arama kurtarma faaliyetleri tamamlanmıştır. Ocağın vardiyasında çalışan 110 kardeşimizden 41'i maalesef hayatını kaybetmiştir. 6'sı İstanbul Çam ve Sakura Hastanesi'nde, diğerleri ise yerine tedavi altına alınmıştır. Bartın'a Cumartesi günü giderek çalışmalara yerinde katıldım. İlk gün ben de aileleri ziyaret eden kişi oldum. Çam ve Sakura'da yaralıları ziyaret ettim. Bazılarının durumunun iyiye gittiğini biliyorum.

CANLA BAŞLA GÖREVLERİNİ YAPIYORLAR
İçişleri Bakanlığımız çeşitli illerden 110 AFAD ekibini bölgeye yönlendirmiştir. Jandarma teşkilatımız 210 personel, Sahil Güvenlik personelimiz 45 personel ile güvenliği tesis etmiştir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız 35 personeli ile kazazede ve yakınlarına psikososyal destek sağlamıştır. Adalet Bakanlığımız Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturmayı yakından takip etmiştir. Çalışma Bakanlığı'mız da kaza ile ilgili soruşturma başlatmıştır. Kurumlarımız canla başla görevlerini yapmaktadır.

AĞUSTOS'TA 7 GÜN DENETLENMİŞ
Kazanın meydana geldiği maden ocağı Ağustos ayında 7 gün boyunca denetlenmiştir. Tüm madenlerimiz gibi bu madenimizde 4 kez denetlenmektedir. Eksik varsa gerekli müeyyideler uygulanmaktadır. Bir eksik varsa tespit etmek ve gereğini yapmak bizim en temel görevimizdir. Enerji Bakanımız bize ve Meclis'e kapsamlı bilgi verdi.

HER MADENCİ AİLESİNE 1.7 MİLYON TL
Madenci yakınlarına 1.5 milyon ile 1.7 milyon TL arası ödeme yapılacaktır. Hayatları boyunca şehit madencilerin çocuklarına MEB burs verecek ve masraflarını karşılayacak. Madencilerimizin aileleri ve çocukları bize emanettir. Bunun siyasi istismarı olmaz. İstismarı yapanları da milletime havale ediyorum. İktidara gelirseler hepsine haklarını vereceklermiş. Ne yaptığımızdan haberi yok. Soma'da 1500 ailenin çocuklarını işe yerleştirdik. Biz bunu yaptık. Sen nereden geliyorsun ya, bu geriden geliyor. Nal toplamaya alışmış. Hala geriden geliyor. Biz aynı şeyi Soma'da yaptık. Kimseyi aç, açık bırakmadık. Biz gerekli destekleri verdik, veriyoruz, vereceğiz. Bizim ulaştığımız yere senin hayallerin bile ulaşmaz bunu böyle bilesin.

CAN KONUSUNDA EN UFAK ESNEKLİĞİMİZ YOK
Maden kazaları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanabiliyor. Ülkemizde kayıt tutulmaya başlandığı 1930 yılından bu yana 2014 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 1983'te Zonguldak'ta 103, 1992'de Zonguldak'ta 263 ölüm, 2014'te Manisa'da 301 ölüm yaşanan kazalar görüyoruz. Bizim inancımız tek bir insanımızın burnunun beşer hatasından dolayı kanamamasını emreder.

KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKILMAYACAK
Can söz konusu olduğunda en ufak bir esnekliğimiz olamaz. Raporla birlikte ihmali görülen hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağından milletimiz emin olsun. Kaza ve kadere inanan insanlarız. Elbette tespit ederlerse suçlunun yakasına yapışacağız. Tüm bunları yaparken mukadderata teslim olacağız. Hayatını kaybeden her bir madencimizin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Onların geride bıraktığı yavrularının, sevdiklerinin yüzündeki hüzün adeta ömrümüzden ömür götürüyor. Ama biz aynı zamanda inananlar için burası çok çok önemli, kadere inanan insanlarız. Kaza ve kadere inanırız.

TESPİT EDİLİRSE SUÇLUNUN YAKASINA YAPIŞACAĞIZ
Tespit edilirse suçlunun yakasına yapışacağız. Eksikler varsa gidereceğiz. Geride kalanlara sahip çıkacağız. Bu makamımızın gereği ve milletimiz ile gönül bağımızın tabii gereğidir. Bunları yaparken de mukadderata teslim olacağız.

BAY KEMAL BEN KAZA VE KADERE İMAN ETMİŞİM
Yeri geldiğinde bu ülkenin yüzde 99'u müslüman diyor muyuz? Ama senin Müslümanlık ile alakan yoksa, İslam ile alakan yok ise biz bunu bıraktık. Dua ederken en çok istediğimiz hakkımızda hayırlısını istemek değil midir? Sonrası Rabbimize aittir. Sen inanmayabilirsin senin bileceğin iştir. Bay Kemal ben kaza ve kadere iman etmiş bir insanım böyle yürüyorum. Bu bizim imanımızın gereğidir. Sen de o yoksa bilemem. Amasra'daki maden kazası yasaması ile, yürütmesi ile, yargısı ile hiçbir ihmalin cezasız kalmaması temin edilecektir.

BAY KEMAL ÖNCE ADAMLARINA SAHİP ÇIK
Bay Kemal önce adamlarına sahip çık. Meclis'in kürsüsünde çekiçle telefon kırmaya kalkmasınlar. Bu ahlaki değildir, edebe adaba terstir. Siz bunları yapadurun, Parlamento Meclis içtüzüğünü süratle değiştirmelidir. Bu işler böyle yürümez. Daha bunlar bu tüzükle çok çekiçle gelir telefon kırar, başkasının kafasını da kırar. Bunlara eyvallah mı edeceğiz. Bu milletin parlamentosu bunlara da haddini bildirmelidir.

AVRUPA, GAZI TÜRKİYE'DEN ALABİLİR
Avrupa enerjiyi nereden temin edeceğiz diye fellik fellik dolaşıyor. Bizim böyle bir sorunumuz yok. Türkiye şimdi doğal gazda da inşallah bir hat olacak. Sayın Putin ile son görüşmemizde hemfikir olduk. Burada Rusya'dan gelen gazla bir hat olacağız. Putin, 'Avrupa doğal gazını Türkiye'den temin edebilir.' dedi. İstihdamımızın 31 milyonu geçerek tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşması, işsizliğin tek haneye düşmesi doğru istikamette gittiğimizi gösteriyor. Ülkemizin kağıt üstündeki hesaplarla değil istihdam ve üretim ile şekillenmesi geleceğe güvenle bakmamızı sağlıyor. Ülkemizin ve milletimizin dinamizmi öyle büyük ki, bir kaybı başka bir yerden süratle tamamlayabiliyoruz. Turizmde 50 milyon turiste doğru giden bereketli bir sezon geçiriyoruz. Bunu daha da ileri taşıyacak hazırlıklar içerisindeyiz. Bütçe açığımızı küresel salgın ve savaş şartlarına rağmen yüzde 3.5'un altında tutabileceğimiz anlaşılıyor.

ASGARİ ÜCRET ZAMMI MÜJDESİ
Yükselen enflasyon nedeniyle vatandaşımızın kaybolan refah seviyesini telafi etmekte kararlıyız. Aralık ayında daha büyük adım atarak telafi sözümüzü yerine getireceğiz. Bütçemizde fedakarlık yapabilecek kaynağı ayırdık.

BEYLER, DOST ACI SÖYLER
Savunma bütçemizi 469 milyar lira ile oldukça yüksek bir seviyeye çıkarıyoruz. Reel sektöre 145 milyar liralık kaynakla destekleyeceğiz. Dünya Kadın Çiftçilerimiz ile Külliye'de bir araya geldi. Maşallah hepsi de taşı sıksa suyunu çıkarır. Öyle inanmış. Beyler, dost acı söyler. Hanımınızı tarlaya, kendinizi kahveye sürmeyin. Beraber olacaksınız. Her kesime uygun kaynaklar ayırdığımız bir bütçe ayırdık. Genel Kurul'daki müzakerelerin ardından bu bütçemizi milletimizin hizmetine sunacağız.

MECLİS'E SOSYAL MEDYA TEŞEKKÜRÜ
Sosyal Medya Kanunu gelişmiş ülkelerin tamamında vardır, uygulanmaktadır. Geç de olsa ülkemizi bu uygulamayla tanıştırdığı için Meclis'imize teşekkür ediyorum. Bu kanun görüldüğü gibi keyfe keder bir kanun değildi. Muhalefet buna karşı çıktı, çünkü işlerine gelmiyor. Ağızlarından köpükler saçarak höykürenler sosyal medyadaki linç kültürü ve kaostan beslenenlerdir. Sosyal medya ağlarındaki şantaj, tehdit ve kokuşmuşluktan vatandaşlarımızı korumak için kimseden izin alacak değiliz. ABD'de Avrupa'da olan bu düzenlemeye karşı çıkan bu muhalefet 5'inci koldur. Ülkemizin her türlü mahremini hedef alan iftira kampanyaları da bir çeşit terör saldırısıdır. Sürekli yalanla yatıp kalkanların bunları anlaması mümkün değildir.

KILIÇDAROĞLU'NUN ABD ZİYARETİ
Kılıçdaroğlu seçime ayların kaldığı bir dönemde ABD'ye gitti. Bu gezinin şaibeli kısımları var. Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisinin bilinmeyen, karanlık tarafları var, onların hesabını sorarak bu zatı oraya gönderen partisine düşer. Benim çocuklarım o binayı yaptırmış, yalan. Avukatlarım dava açacak, inanıyorum ki buradan da bir şeyler gelecek. Çünkü yalan, sabah akşam yalan, başka bir şey yok.