Son aylarda sokak köpeklerinin saldırması sonucu ölen çocuk sayısında artış var…

Buna rağmen köpek severler insanın can güvenliğini savunacağına köpeklerin özgürce sokaklarda gezmesi için mücadele ediyor…

Tam da bu gündemi çok güzel değerlendiren bir yazıya önceki gün rastladım…

Yazar Taha Kılınç’ın insan odaklı makalesini aşağıya yayınlıyorum…

Sokaklarda köpeklerin insanları parçaladığı bir ülke manzarası….

Bunu gerçekten hak etmiyoruz.

Zavallı çocuklar köpeklere yem olurken, “hayvanseverler”in de sesi çıkmıyor üstelik.

Sayıları giderek artan köpeklerin çeteleşerek saldırganlaşması, kesinlikle normal bir durum değil. “Mama lobisi” dersem meseleyi karikatürize etmiş olmaktan korkuyorum, ama köpek sürülerinin sokakları ve şehirleri kaplamasının arka planında çok ciddi ekonomik rahatlar ve milyarlarca dolarlık küresel bir pazar var.

Sırf hayvanseverlikle geçiştirilemeyecek bir konu bu.

“Allah’ın dilsiz kullarına…” filan diye de söze başlamayın, rica ederim.

Burada başka bir şey yaşanıyor, bunu lütfen görünüz.   

Sokak köpekleri meselesinde, canı yanmayanlar atıp tutuyor.

Şikayet edenlere de “hayvanseverlik” üzerinden eleştiri getiriyor.

Eh, şu söz onlara gelsin: “ Ölü sizin evden çıkmadığında, helvanın tadı çok güzeldir.”

İslam açısından da, mevzunun şu tarafını akılda tutmalı:

Allah’ın dünyada yarattığı varlık hiyerarşisinde, en üstün varlık insandır.

İnsana zarar veren, hele de bunu insanın yaşadığı yerde yapan her canlı, yok edilir.

Haram kılınan birçok şeyde, temel sebepler arasında “zarar” da vardır.

Bu, romantizm veya hamasete yer olmayan bir meseledir.

Sağlıcakla kalın…