40 yıldan fazladır şehirde yaşıyorum…

Yaşadığım şehir Adapazarı…

Başka şehirlerle Adapazarı kıyaslandığında artısı ve eksisi olan bir yaşam beldesi…

Şehrin konforu ulaşımdan geçer…

Yolların geniş ve ferahlığından geçer…

Evlerin açık ara duruşlarından geçer…

Spor merkezlerinden geçer…

Park ve bahçelerin çokluğundan geçer…

Eğitim kampüslerinin fazlalığından geçer…

Daha da sayabilirdim ama bu kadarı yeterlidir sanırım…

Sakarya’da dolmuş minibüslerde bir türlü istenilen verim alınamadı…

Dolmuş minibüslerde yolculuk yaparken yazın yanarsınız…

Kışın donarsınız…

Şoförlerin geneli bitirimdir…

Yani hep ağır abi modundadırlar…

‘Neden klima çalışmıyor’ diye yaz aylarında soru sorduğunuzda alacağınız cevap ‘kazancımız yetmiyor’ olur …

Kışın ‘neden aracın içi soğuk’ diye cümle kurmaya kalksanız, kelimeniz ağzınızdan çıktığı an dert yanarlar yine…

Açıkçası kazanamıyoruz sözcüğü ağızlarından düşmez…

Neyse dönelim benim dolmuş minibüsteki vip yolculuğuna…

Erenler Atatürk sanayisinde bir işim vardı…

Çarşı merkezden bir yolcu minibüsüne bindim…

Kapı açıldığında aracın içi ışıl ışıl…

Mükemmel koltuklar…

Klima havanın sıcaklığına rağmen gayet güzel ve soğuk üflüyordu…

İçeride müzik televizyondan canlı…

Renk renk ışıklar…

İç dizaynı adamın içini açıyor…

Şoförümüz ise gayet nazik…

Kısaca hikayeyi bağlayayım…

Hani şehriler arası yolculuk yaptığınız son model otobüsler var ya, tıpkı onun gibiydi bindiğim yolcu minibüsü…

Bu şehirde 40 yıldır ilk kez bir vip yolculuğu, yolcu minibüsünde yaptığıma sevindim…

Çünkü bu tür yolcu minibüsleri başka hat sahiplerine örnek olacak şekilde dizayn edildiğinden çoğalacağını düşünüyorum…

Bir daha Atatürk sanayisine gideceğim zaman sırf o yolcu minibüsüne binmek için bekleyebilirim…

Sağlıcakla kalın…