Sözüm kısa olacak…Belki beş satır, belki 10 satır…Neden kısa bir yazı?***Siz ne yapıyorsunuz bilmem…Fakat ben havalara uyamıyorum bir türlü…Bu alaca bulaca, bir açan, bir kapayan, bir yağan, bir güneşleyen, bir soğuyan, bir ısınan havalar beni serseme çev
Sözüm kısa olacak…
Belki beş satır, belki 10 satır…
Neden kısa bir yazı?
***
Siz ne yapıyorsunuz bilmem…
Fakat ben havalara uyamıyorum bir türlü…
Bu alaca bulaca, bir açan, bir kapayan, bir yağan, bir güneşleyen, bir soğuyan, bir ısınan havalar beni serseme çevirdi.
İnsanın bu karaktersiz, bu alaca bulaca havalara uyabilmesi için, su gibi yumuşak, yılan gibi kıvrak bir gövdesi olması gerekli!
***
Suyun akışı iyidir, yumuşaklığı kötü…
Yılanın kıvrılabilmesi ustalıktır, sürünerek gösterdiği çeviklik berbat…
Yumuşaklık ile çevikliği ve sürünerek yapılan ustalıkla, kör olmamayı birbirine karıştırmazsanız, ben su gibi yumuşak, yılan gibi kıvrak bir gövdem olmadığına üzülmüyorum.
Üzerinize afiyet…
Ara sıra soğuk algınlığı kapıp, yatağa düşüyormuşum.
Ne çıkar?
Ben gövdemden memnunum…
Enikonu nane, limon içip, yorganın altına kendini atmak yetecektir…
Eksik olmasın benimki, her şeyi hazırlamış…
Şu kısacık yazının son noktasını koyar koymaz yapacağım ilk iş odur…
Benden bugünlük bu kadar…
Siz sağlıcakla kalın…
Next