Siyasi partilerin kurulduğu…
Hükmi şahsiyet kazandığı an, hedefi iktidar olmaktır. 
Hiç bir siyasi parti muhalefet olmak için kurulmaz. Gerekiyorsa, muhalefet olma görevini siyasi partilere halk verir.
Vatandaş sandığa giderken… 
Oy vereceği partiye iktidar olacak beklentisiyle oy verir. Hiç bir halt olmayacak. Hiç bir baltaya sap olmayacak partiye vatandaş niçin oy versin?
Sağ-muhafazakar parti seçmeninde şöyle bir hastalık vardır. 
Bizim liderimiz bir şey diyorsa, ya da bizim liderimiz bir politika yapıyorsa, vardır onun bir hikmeti. 
O işin derununda bir hikmet mutlaka vardır. Lider eleştirilmez, liderin politikası sorgulanmaz.
Halbuki hiç de öyle değil. 
Hayatında bakkal dükkanı çalıştırmamış lider. Hayatı boyunca devlet kesesinden beslenmiş lider. Bakkal dükkanı çalıştırıp da, risk almamış lider. Keramet sahibi olacak da… Biz de yiyeceğiz öyle mi? 
Bu kategoriye Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dahildir. Hangi konuda? Hata yapma konusunda. Yoksa o ticaretin içinden geliyor. Piyasa mekanizmalarını çok iyi biliyor. Ancak hata yapma konusunda kitap yazmaya kalksam, 600 sayfalık kitap çıkar. Mebus adayı filan değilim. Onun için rahat yazıyorum. 
Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün ikinci görüşmeyi MHP ile yaptı.
MHP lideri ne dedi?
Bizi hükümette düşünmeyin.
Aferin.
Bravo.
Şak şak şak.
Niye ki?
Biz illa muhalefet olacağız. 13 yıldır muhalefetsin. Senin muhalefetinden ne gördük ki? Kimse kusura kalmasın. Darılan darılsın. Sarılan da sarılsın. 
Üç cümle. Sadece üç cümle… 13 yıldır MHP liderinden dinlediğimiz sadece üç cümle var. Nedir onlar? "Bölücü başı Apo, bebek katili Apo, İmralı sakini Apo". Araya biraz da içi lokumlu püskevit...
Allah’ınızı severseniz söyleyin. Bu üç cümleden başka MHP liderinden ne duyduk?
Ayrılıkçı Kürt hareketi öyle sloganlarla izah edilecek bir mesele değildir.
Cumhuriyet tarihinin en önemli meselesidir. Osmanlının son yüz yılında en önemli mesele idi...
Cumhuriyetin ilk yüzyılında ki en önemli meseledir. Cumhuriyetin bir sonraki yüzyılında en önemli meselesidir.
Peki MHP bu meselenin neresinde?
Sadece rant kısmında. Başka hiç bir yerinde maalesef yok, beyim. Son 30 yılda bu ülkede 50 bin kişi ölmüş. Boru değil yani. Kurtuluş savaşında ölen asker sayımız sadece 9200 kişi. Bir mukayese edin bakalım. Türkiye'nin 3. büyük siyasi gücü MHP'dir. MHP'nin lider kadrosu… Öncekilerde. Yenilerde nerdeyse 40 yıldır tanıdığım insanlar. Birçoğu yakın arkadaşım. 
Tuğrul Türkeş gibi sınıf arkadaşım olanlar var. Yani bir dönem o işinin mutfağındaydım. Hariçten gazel okumuyorum yani. Ben MHP'nin yerinde olsam. Partiye yakın akademisyenlerden bir kadro kurardım. "Kahrolsun" nutukları atmadan, ayrılıkçı Kürt meselesini bir masaya yatırırdım.
Madde 1: Mesele nedir?
Madde 2: Bu meselenin sosyolojik, bilimsel ve siyasi çözüm yolu nedir?
Hamaset yapmadan, külhanbeylik yapmadan… Bu sorunun çözümü için yeni bir dil, yeni bir bakış açısı getirirdim.
Bunun için bir de hükümet olmak gerek. Taşın altına elini koymak gerek. Eğer bu dediklerimi MHP yapmaz ise… 
Dost acı söyler: MHP bu saatten sonra hep sermayeden yer.
MHP “hükümette yokum” diyor. CHP ile de uzlaşma olmaz ise. Kasım ayında ver elini yeniden seçim. Görürüz o zaman el mi yaman. Bey mi yaman!
NOT: Yukarıda yayınladığım makale yazar İZZET DÖNMEZ’in sosyal sayfasında yayınladığı yazının alıntısıdır…
Sağlıcakla kalın…