Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Mustafa Erkal, kentsel dönüşümün bazı sorunlara rağmen genelde kabul gören bir yenilenme olduğunu belirterek “Asla reddedilecek bir konu değildir” dedi.
Ülkemiz için depremin her an beklendiğini belirten Erkal, şöyle konuştu: “İstanbul veya Marmara’da deprem öncelikli bir yer taşır. Sanayi, ticaret ve ana turizm bölgesi olan İstanbul’da 7 ve üzerinde bir deprem Türk ekonomisini zor duruma sokabilir, diğer şehirlerimizi etkileyebilir. Hiç beklenmeyen milli güvenlik sorunu bile yaratabilir. Bu bakımdan ‘Allah göstermesin’ diyoruz ama tedbirde kusur etmememiz gerekiyor. Yeşil alanların betonlaştırılması dikkat çeken bir sorun ise de; yine de yeşil alan bulmak mümkün.”
Birçok mal sahibinin bulunduğu binalarda anlaşmanın çok zor sağlanabildiğini, ortaya çıkan gereksiz tartışmaların anlaşma zeminini zorladığını anlatan Erkal, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnşaat işini yüklenen bazı müteahhitlerin zor ekonomik şartlar dolayısıyla inşaatı bırakmaları, işi yürütecek ve anahtar teslimi yapacak bazı müteahhitlerin ekonomik güçlerini aşan işlere talip olmaları diğer sorunlardır. Kentsel dönüşümde mal sahipleri bazen zor duruma düşmektedir. Bu sorunların bir kısmı kaba inşaattan sonra iç inşaatta kendini göstermektedir. Kentsel dönüşümde ada yerine konunun parsel bazında ele alınması, çoğu kere asıl riskli bazı yapıların gözden kaçırılmasına sebep olmaktadır. Bazen asıl yıkılması gereken binalar sahipleri istemedikleri takdirde, kentsel dönüşümün dışında kalabilmektedir. Üzücü bir diğer sorun yıkım sonrasıdır. Yıkım sonrası bazı şüpheli şahıslar el arabalarıyla binaları işgal altına almaktadır. Değer taşıyan birçok mal, eşya, kapılar, demir ve bakır malzeme, su tesisatları çalınmakta; ev sahipleri başvuracak bir merci bulamamaktadır. Polis gereğini yapmaktadır ama; o da sınırlıdır. Bu konuda dikkatli olunmalıdır.”
Kentsel dönüşümün gerçekleşmesinin yıllarca sürebileceğini anlatan Erkal, “Dönüşüm için ümitle evini terk eden vatandaşın sokakta kalma tehlikesi var. Çok yüksek kiralar karşısında sığınacak yer arar. Kolay kolay bulamaz. Mesele vatandaşın bu zor durumu nasıl çözülecektir? Acil olan budur. Sorunun çözüm sürecine sokulması, belediyelere inşaat izni konusunda karar alma yetkisi verilerek gecikmenin çözülmesiyle olacaktır.” (Hüdavendigâr Onur)