Kısa bir aradan sonra yeniden merhaba...
Evet, dünyada ve Türkiye'de "yavaş çalışma" bir trend ve tartışma konusu olarak yükselişte, ancak tam anlamıyla "sisteme dönüş" her yerde aynı hızda ve şekilde olmayacak...
Durumu dünyada ve Türkiye'de ayrı ayrı inceleyelim:
Dünyada Yavaş Çalışma Trendi
1. Pandeminin Etkisi: COVID-19 pandemisi, esnek ve uzaktan çalışma modellerini zorunlu kılarak "her zaman açık" olma kültürünün yarattığı tükenmişliği gözler önüne serdi. İnsanlar iş-yaşam dengesinin önemini yeniden anladı...
2. Büyük İstifa: Çalışanlar, kendilerini tüketen, anlamsız buldukları işleri bırakarak daha insani çalışma koşulları arayışına girdi. Bu, şirketleri çalışanları elde tutmak için daha esnek modeller benimsemeye zorladı...
3. 4 Günlük Çalışma Haftası Denemeleri: İzlanda, İngiltere, Japonya ve birçok ülkede yapılan pilot uygulamalar, haftada 4 gün çalışmanın verimliliği artırdığını, tükenmişliği azalttığını ve çalışan memnuniyetini ciddi oranda yükselttiğini gösterdi. Bu, "daha uzun değil, daha verimli çalışma" fikrini güçlendirdi...
4. Yeni Nesil Beklentileri: Özellikle Z ve Y kuşağı, sadece maaş için değil, anlamlı işler yapmak, esnek zamanlara sahip olmak ve mental sağlıklarını koruyacakları işyerlerinde çalışmak istiyor...
5. Teknoloji ve Yapay Zekâ: Otomasyon ve yapay zekânın rutin işleri devralması, insanların daha yaratıcı, stratejik ve derin düşünce gerektiren işlere odaklanmasına olanak tanıyabilir. Bu da "yavaş" ama "nitelikli" çalışma zamanını artırabilir...
Ancak Engelleyici Faktörler de Var:
Köklü hiyerarşik ve geleneksel şirket kültürleri...
"Her zaman çok meşgul olmak"ın bir statü simgesi olarak görülmesi...
Rekabetçi küresel ekonomi baskısı, bazı sektörlerde hızlı tempoyu zorunlu kılıyor...
Türkiye'deki Durum
Türkiye'de bu trendi benimseme hızı ve ölçeği, dünyadaki genel gidişattan biraz farklı:
1. Ekonomik Realiteler: Yüksek enflasyon, döviz kuru baskısı ve geçim sıkıntısı, birçok çalışanın birden fazla işte çalışmasını veya uzun mesailer yapmasını zorunlu kılıyor. Bu koşullar altında "yavaş çalışma" lüks bir kavram gibi görünebilir...
2. Şirket Kültürü: Geleneksel Türk iş yeri kültürü hiyerarşik, ofiste fiziken bulunmaya önem veren ve "fazla mesai"yi çalışkanlıkla eşdeğer gören bir yapıda. Bu kültürün değişmesi zaman alacak...
3. Pandemi Sonrası Uyum: Pandemi döneminde birçğılı şirket uzaktan çalışmaya geçti ancak sonrasında hibrit modele evrilmeye başladılar. Tamamen ofise dönüş baskısı da hala güçlü...
4. Öncü Şirketler ve Sektör Farklılıkları: Özellikle teknoloji, yazılım, dijital pazarlama ve yaratıcı sektörlerdeki genç ve global ölçekteki şirketler, esnek çalışma, sınırsız izin, odağı sonuçlara verme gibi "yavaş çalışma"ya yakın uygulamaları daha hızlı benimsiyor. Ancak geleneksel imalat, inşaat, perakende gibi sektörlerde bu çok daha zor...
5. Bireysel Farkındalık: Özellikle büyük şehirlerdeki beyaz yakalı profesyoneller arasında tükenmişlik, mental sağlık ve iş-yaşam dengesi konularında bir farkındalık artışı var. Bu, uzun vadede çalışma kültürünü dönüştürecek bir talep yaratıyor...
Dönüşüm kaçınılmaz ama kademeli olacak..
Evet, dönülecek...
Şöyle ki...
Küresel trend, "daha çok çalışmak" değil, "daha verimli, daha anlamlı ve daha insani şartlarda çalışmak" yönünde...
Bu dönüşüm, tüm sektörlerde ve tüm pozisyonlarda aynı anda ve aynı şekilde olmayacak. Bilgi işçileri için hibrit modeller, 4 günlük hafta, özerklik artacak. Üretim, sağlık gibi sektörlerde ise uygulama farklılık gösterecek...
Türkiye'de bu dönüşüm, küresel trendi takip eden şirketlerle, geleneksel kültürdeki şirketler arasında bir ikili yapı oluşturacak. Ekonomik koşullar, bu geçişin hızını belirleyen en kritik faktör olmaya devam edecek...
"Yavaş çalışma", tembellik veya işi savsaklamak değil; dikkat dağıtıcı unsurlardan arınmış, odaklanmış, kaliteli ve verimli çalışmayı teşvik eden bir felsefe olarak yaygınlaşacak...
Özetlersek...
20. yüzyılın "9 to 5" ofis kültürü yavaş yavaş tarihe karışıyor. Yerini, daha esnek, daha otonom ve çıktıya odaklı, çalışanın esenliğini önemseyen modellere bırakıyor. Türkiye bu yolda ilerliyor, ancak yolculuk sancılı ve inişli çıkışlı olabilir...
Sağlıcakla kalın...
Next