Son zamanlarda dünyada ve ülkemizde yaşanan yüksek sıcaklıklar gıda israfını tekrar gündeme getirdi.
Toplum olarak gelecek nesillere güzel yaşanabilir bir dünya bırakmak için gıda israfında herkes çok duyarlı olmak zorunda.
Gıda israfı küresel bir trajedi. Bugün dünya genelinde gıda israfı nedeniyle milyonlarca insan maalesef aç kalıyor. Gıda israfının bu etkileri iklim ve doğa üzerinde ne yazık ki önemli maliyetlere yol açıyor. İyi haber şu ki, ülkeler bu sorunu önceliklendirirse gıda kaybını ve israfını önemli ölçüde tersine çevirebilir, iklim etkilerini ve ekonomik kayıpları azaltabilir ve küresel hedeflere ulaşma yolunda ilerlemeyi hızlandırabilirler.
Dünyada gıda israfıyla ilgili raporlar, gıda israfının yalnızca "zengin ülkelere" özgü bir sorun olmadığını doğruluyor. Yüksek gelirli, orta-üst ve orta-alt gelirli ülkelerde gözlemlenen ortalama gıda israfı seviyeleri, kişi başına yalnızca 7 kg farklılık gösteriyor. Aynı zamanda, daha sıcak ülkelerde, hanelerde kişi başına daha fazla gıda israfı yapılıyor gibi görünüyor. Bu durum, büyük olasılıkla, önemli miktarda yenmeyen parça içeren taze gıda tüketiminin daha yüksek olması ve sağlam bir soğuk zincirin bulunmaması nedeniyle ortaya çıkıyor.
Son verilere göre, gıda kaybı ve israfı, yıllık küresel sera gazı (GHG) emisyonlarının %8-10'unu oluşturuyor; bu da havacılık sektörünün neredeyse 5 katı. Ayrıca, dünya tarım arazilerinin neredeyse üçte birine denk gelen bir alanı kaplayarak önemli bir biyolojik çeşitlilik kaybına yol açıyor. Hem gıda kaybının hem de israfının küresel ekonomiye olan zararının yaklaşık 1 trilyon ABD doları olduğu tahmin ediliyor
Kentsel alanların, gıda atığının azaltılması ve döngüselliğin güçlendirilmesine yönelik çalışmalardan özellikle faydalanması bekleniyor. Kırsal alanlar genellikle daha az gıda israfı yapıyor ve gıda artıklarının evcil hayvanlara, çiftlik hayvanlarına ve evde kompostlamaya daha fazla aktarılması muhtemel sebepler arasında yer alıyor .
Next