BU BİR DOĞAL AFET DEĞİL
Başkan Yardımcısı Ecevit Keleş, Türkiye’nin depreme hazırlıksız yakalanmasının büyük bir yönetim krizi olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "6 Şubat 2023’te yaşanan deprem, Türkiye’nin en büyük trajedilerinden biri olarak tarihe geçti. Ancak bu felaket önlenebilirdi! Bilim insanları yıllardır uyardı, raporlar hazırlandı, riskli bölgeler belirlendi ama ne yapıldı? Hiçbir şey! Depremi durduramayız, ama yıkımı önleyebiliriz. Bu felaket, göz göre göre geldi ve yetkililer bunun sorumluluğunu hâlâ üstlenmiyor. Eğer gerçekten ders çıkarmak istiyorsak, bilimin, aklın ve liyakatin gerektirdiği önlemleri almak zorundayız" şeklinde konuştu.
MAĞDURİYET SON BULMALI
Başkan Yardımcısı Keleş, deprem bölgesinde yaşayan vatandaşların hâlâ büyük sıkıntılar içinde olduğunu belirterek şunları söyledi: "Depremin üzerinden iki yıl geçti, ama depremzedelerin sorunları hâlâ çözülmedi. İnsanlar hâlâ konteyner kentlerde yaşam mücadelesi veriyor, ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor. Kalıcı konutların inşası gecikti, verilen sözlerin birçoğu tutulmadı. Oysa ki devletin en temel görevi, vatandaşını korumak ve ona sahip çıkmaktır. Ancak bugün baktığımızda, depremzedeler kendi kaderlerine terk edilmiş durumda. Bu, kabul edilemez bir durumdur" ifadelerini kullandı.

D E P R E M-1
HALKIN CAN GÜVENLİĞİ ÖNCELİKLİ OLMALI
Başkan Yardımcısı Keleş, Türkiye’deki yanlış yapılaşma anlayışının değiştirilmesi gerektiğini vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri, rant odaklı şehirleşme politikalarıdır. Yıllardır imar afları çıkarılıyor, riskli binalara göz yumuluyor ve bilim insanlarının uyarıları dikkate alınmıyor. Deprem gerçeğini görmezden gelen bu anlayış, binlerce insanın ölümüne neden oldu. Artık bu kısır döngüyü kırmak zorundayız. Şehirlerimizi daha güvenli hale getirmek için gerçekçi adımlar atılmalı, imar afları yerine yapı denetimleri güçlendirilmelidir" şeklinde konuştu.
"SORUMLULAR YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMALI"
Başkan Yardımcısı Ecevit Keleş, depremde yaşanan koordinasyon eksikliğinin ve denetimsizliklerin cezasız kalmaması gerektiğini belirterek şu açıklamalarda bulundu: "Deprem sonrası yaşanan kriz yönetimi tam anlamıyla bir fiyaskoydu! Arama kurtarma ekiplerinin yetersizliği, yardımların gecikmesi, halkın çaresiz bırakılması, iktidarın bu konuda sınıfta kaldığını gösterdi. Bugün hâlâ yıkılan binaların sorumluları hesap vermiş değil! İmar izinleri verenler, denetimleri yapmayanlar, gerekli önlemleri almayanlar yargı önüne çıkarılmalıdır. Eğer gerçek sorumlular hesap vermezse, gelecekte aynı acıları yaşamamız kaçınılmaz olur" ifadelerini kullandı.
"CHP OLARAK MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Başkan Yardımcısı Ecevit Keleş, Cumhuriyet Halk Partisi olarak depreme karşı alınması gereken önlemler konusunda mücadelelerine devam edeceklerini belirterek şu ifadeleri kullandı: "Biz CHP olarak, halkın can güvenliği için mücadele etmeye devam edeceğiz. Depreme dayanıklı şehirler inşa edilmesi, riskli binaların hızla dönüştürülmesi ve depremzedelerin haklarının korunması için tüm gücümüzle çalışacağız. 6 Şubat’ta kaybettiğimiz vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, bir daha böyle acılar yaşanmaması için herkesin sorumluluk alması gerektiğini vurguluyorum. Türkiye, bu felaketlerden ders çıkarmak zorunda!" şeklinde konuştu. Başkan Yardımcısı Keleş, gelecekte benzer acıların yaşanmaması için bilimsel ve teknik adımların hızla hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, halkın depreme karşı daha bilinçli olması için çalışmaların artırılacağını belirtti.

578

“BİZ BU ACIYA YABANCI DEĞİLİZ”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sakarya İl Başkanı Oğuz Can Curoğlu, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen büyük depremin ikinci yıl dönümü dolayısıyla bir anma mesajı yayımladı. Curoğlu, mesajında, yaşanan büyük felaketin yalnızca bir doğal afetin sonucu olmadığını, aynı zamanda yıllardır süregelen ihmallerin, plansız kentleşmenin ve denetimsiz yapılaşmanın da bu yıkımı derinleştirdiğini vurguladı.

İHMALLERİ VE RANTI SORGULAMALIYIZ
Curoğlu, “6 Şubat 2023’te yaşadığımız bu büyük felaket, bize bir gerçeği acı bir şekilde tekrar hatırlattı: Depremler değil, ihmal ve rant düzeni öldürür. Aradan geçen iki yılda, hala binlerce insan kalıcı konutlara kavuşmayı bekliyor, hala yaşanan acılar tazeliğini koruyor. Deprem bölgesindeki yurttaşlarımızın sorunları çözülmeden, bu felaketin yaraları gerçekten sarılmış sayılmaz" ifadelerini kullandı.
MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
Curoğlu, Türkiye’nin artık depremler karşısında kayıpları en aza indirecek şekilde hazırlanması gerektiğini belirterek, “Geçmişte Sakarya 1999 depremi ile büyük bir yıkım yaşadı. Biz bu acıya yabancı değiliz. Bilim insanlarının yıllardır yaptığı uyarıları dikkate alarak, kentsel dönüşüm politikalarını rant odaklı değil, halkın can güvenliği temelinde hayata geçirmek zorundayız. CHP olarak, güvenli ve yaşanabilir kentler inşa edilmesi için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi. Mesajının sonunda, depremde hayatını kaybeden vatandaşları rahmetle anan Curoğlu, geride kalan ailelere sabır diledi ve dayanışma ruhunun her zaman yaşatılması gerektiğini vurguladı.