Dün saat 15.40 civarında merkez üssü Düzce olan bir deprem meydana geldi... AFAD depremin şiddetini 5.0, Kandilli Rasathanesi ise 5,3 olarak açıkladı…

Sarsıntı Sakarya’da da şiddetli bir şekilde hissedildi.

Şehirli sokağa döküldü…

Deprem, yerin 7.9 kilometre derinliğinde gerçekleşmiş…

Ayrıca…

Düzce’de saat 15.57’de 4.3’lük bir sarsıntı daha meydana geldi…

Daha da önemlisi 10 ila 17 Kasım arası birçok deprem oldu ama bunları duymadık…

İki şiddetinde deprem sayısı beş adet olmuş…

Duymadık bile…

Haberimiz olmadı bu küçük depremlerden…

Ancak dün merkez üssü Düzce olan depremi adeta bir kez daha korku ile yaşadık…

Tıpkı 17 Ağustos 1999’da yaşadığımız o acı deprem gibi…

Deprem “ben buradayım…”

Ve devamında…

“Gitmedim…”

“Gideceğim de yok”  diyor…

Çok şükür kimseye bir şey olmadı…

Yani…

Yıkılan, hasar gören bir yapı yok…

Sadece irkildik…

Sadece deprem anını iliklerimize kadar bir kez daha uzun zaman sonra hissettik…

Dün deprem anında çarşıdaydım…

Ve…

Bir işhanında…

Hem de binanın tam göbeğinde…

Sarsıntıda dışarıya zor attık kendimizi…

Deprem sonrası hemen binanın yöneticisine sordum…

“Bu bina ne zaman yapıldı” diye…

Cevap…

“Binamız yeni…

Korkulacak bir şey yok…

Her şey yolunda” dedi…

Evet…

Deprem öldürmez…

Çürük binalar öldürür…

Yeni yapılan tüm binaların deprem yönetmeliğine göre yapıldığını düşünürsek ki, öyle…

Yeni binalar depreme dayanıklı yapılıyor…

Yazımı bitirmeden önce dün şehir merkezinde korku vardı…

İnsanların keyfi kaçtı…

Fakat, depremle yaşamayı bilmeliyiz…

Zira coğrafya kaderdir…

Allah yıkıcı depremlerden bizleri korusun….

Sağlıcakla kalın…