HAKLI ONUR VE GURUR Vali Kaldırım mesajında şu ifadelere yer verdi, “30 Ağustos 1922 tarihi; mazisine sayısız zafer, şan ve şerefle dolu eşsiz kahramanlık destanları sığdıran Necip Türk Milleti’nin, muazzez vatan toprağı uğruna verdiği zorlu Kurtuluş Savaşı mücadelesini başarıyla taçlandırarak, bağımsızlığımızın ve Cumhuriyet’imizin kuruluşunun temellerinin atıldığı şanlı bir gündür. Aziz Milletimizin tarihin son yüzyılına adını yine altın harflerle yazdırdığı, birlik ve beraberliğimizi tüm dünyaya bir kez daha ispatladığı bu özel günde, 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızın 100. yıl dönümünü hep birlikte idrak etmenin haklı onuru ve gururunu yaşıyoruz. YENİDEN TESCİLLENDİĞİ MÜHÜR Hiçbir zillete boyun eğmemiş, esareti asla kabul etmemiş Kahraman Milletimiz, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının öncülüğünde 1919 yılında Samsun’da bağımsızlık meşalesini yakmış, Kurtuluş Savaşımıza giden yolu açmış ve Büyük Taarruzla birlikte bu kutlu mücadeleyi tam anlamıyla taçlandırmıştır. Aynı zamanda bu büyük zafer, 1071 yılında Malazgirt destanının ardından bir kez daha Aziz Şehitlerimizin kanlarıyla bize ebedi yurt kılınan Anadolu’nun vatanımız olarak yeniden tescillendiği bir mühürdür. YOKLUK VE İMKÂNSIZLIKLAR Bütün yokluk ve imkânsızlıklara rağmen yedi düvele her dönemde meydan okuyan Aziz Milletimiz, sarsılmaz azminden, milli duruşundan ve imanından aldığı güçle bundan tam bir asır önce ortaya koyduğu gibi bugün de, varlığını, birliğini, bütünlüğünü, kalkınmasını, huzurunu ve güvenliğini hedef alan bedbahtları, engin feraseti, sarsılmaz cesareti ve kararlı duruşuyla, gerektiğinde canından vazgeçerek bertaraf etme azmi ve kararlılığındadır. Bütün imkansızlıklara, yokluklara rağmen bin bir zorlukla mücadele edilerek kurulan Cumhuriyet’imize sahip çıkmak, birlik ve beraberlik bağımızı diri tutmak ve ülkemizi ileriye taşımak için var gücümüzle çalışmak, bizim en büyük sorumluluğumuz ve önceliğimizdir. GÜÇLÜ DEVLET GELENEĞİ Binlerce yıllık güçlü devlet geleneğimiz ve medeniyet tasavvurumuz, güçlü toplum ve ordumuz ve yine milletimizin karakterinde mündemiç olan milli hasletlerimiz ve manevi değerlerimiz karşısında hiç şüphesiz ki, ülkemizin gelişmesini ve kalkınmasını, birlik, beraberlik ve kardeşliğini hedef alan iç ve dış mihraklar, emellerine hiçbir zaman ulaşamayacak ve Asil Milletimiz güçlü adımlarla büyük hedeflerine doğru emin adımlarla yürümeye devam edecektir. RAHMETLE ANIYORUM Bu duygu ve düşüncelerle; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanımız uğruna canını feda etmiş tüm Şehitlerimizi rahmetle anıyor, kahraman Gazilerimizi minnetle yâd ediyor, tüm Sakaryalı Hemşehrilerimizin 100. yılını idrak ettiğimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, saygı, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum.”