TBMM Yeni Yasama Yılı Açılışı tarihi bir olaya tanıklık etti. İlk defa halk tarafından seçilen bir Cumhurbaşkanı Genel Kurulu açtı.Neler olacak, kimler katılacak diye tartışmalar sürerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Genel Kurula geldiğinde beklenen
TBMM Yeni Yasama Yılı Açılışı tarihi bir olaya tanıklık etti. İlk defa halk tarafından seçilen bir Cumhurbaşkanı Genel Kurulu açtı.
Neler olacak, kimler katılacak diye tartışmalar sürerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Genel Kurula geldiğinde beklenen olmadı.
Mecliste bulunan bütün partiler tam kadro hazır bulundu ve Cumhurbaşkanı’nı herkes ayağa kalkarak karşıladı.
Kürsüye geldiğinde de Cumhurbaşkanı sıfatıyla Recep Tayyip Erdoğan Genel Kurula hitaben bir konuşma yaptı…
Dün gerçekten önemli bir gündü. Halkın oylarıyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı’nın konuşmalarıyla Yeni Yasama Yılı’nın açılması tarihe not düştü.
Yine muhalefetin de her türlü eleştirilere rağmen Genel Kurulda hazır bulunması tarihe düşen bir başka not oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Genel Kurul’da yaptığı konuşmada Türkiye’ye ve Dünya’ya verdiği mesajlar altı çizilecek ifadeler oldu…
Nelerden bahsetmedi ki; milleti küçümseyen, millet anlamaz türünden anlayışın artık son bulduğunu üzerine basa basa söyledi.
Siyasetin terör ve şiddetin karşısında olmasını istedi. Başörtüsü yasağının kalkmasıyla ülkenin normalleştiğine vurgu yaptı.
İsrail’in “devlet terörü” uyguladığını dile getirdi. Çözüm sürecine tüm partilerin destek olması gerektiğini belirtti.
Ve tabi “paralel yapı” ile mücadele hakkında önemli mesajlar verdi. Yargı mensuplarının “paralel yapıya” dur diyeceğinin altını çizdi.
Bölgemizde “sınır ötesi” yaşanan olaylara ilişkin de dünyaya “Herkes susabilir ama Türkiye susmaz” mesajı verdi…
İşte halkın istediği, özlediği Cumhurbaşkanı böyle olur. Dosta düşmana Türkiye Cumhuriyeti’nin sesini kararlı bir şekilde haykırır.
Doğru bildiği, vatandaşının ve ülkesinin hayrına olduğuna inandığı her şeyi çekinmeden, açık yüreklilikle çıkar söyler.
Bu dik duruş ve Genel Kurul’da söylenenler karşısında kim veya kimler kendilerine ne pay çıkartırsa çıkarır…
Düşünün Maazallah Cumhurbaşkanlığı’na Recep Tayyip Erdoğan yerine Ekmeleddin İhsanoğlu seçilseydi, nasıl bir konuşma yapardı?
Herhalde son derece sığ, içeriye ve dışarıya herhangi bir mesajın verilmediği “ne şiş yansın ne kebap” misali bir konuşma olurdu.
Ne söylediğini kendi bile anlamaz, en önemlisi de, “pot kırmadan” konuşmasını da tamamlayamazdı.
Çok şükür “cumhur” ilk defa “reisini” kendi seçerken son derce isabetli bir karar verdi de, Cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı seçti.
Nitekim TBMM Yeni Yasama Yılı Açılış konuşmasında “Cumhurbaşkanı’nı dinlerken” ne kadar isabetli bir seçim yapıldığını anladım…
Next