Yarın Kurban Bayramı. Bu bayramın hepimiz için olduğu kadar özellikle bazı belediye başkanları için önemi büyük.Zira Allah ömür verirse sade vatandaş olarak bundan sonra daha birçok bayramı yine aynı coşku ile kutlayacağız.Ama bazı belediye başkanlarının
Yarın Kurban Bayramı. Bu bayramın hepimiz için olduğu kadar özellikle bazı belediye başkanları için önemi büyük.
Zira Allah ömür verirse sade vatandaş olarak bundan sonra daha birçok bayramı yine aynı coşku ile kutlayacağız.
Ama bazı belediye başkanlarının “son bayramları” olması açısından bu Kurban Bayramı’nın oldukça önem taşıdığını söyleyebiliriz…
Evet, sade vatandaş olarak bizler adına değişen bir şey yok. Tek fark eski bayramlara duyduğumuz özlem.
Hep “nerede o eski bayramlar” deyip geçmişe özlem duysak da iyi kötü “bayramları bayram gibi yaşamaya” gayret ediyoruz.
Gerçi bazıları bayramları iyiden iyiye “tatil anlayışına” çevirse de geleneklerine bağlı olanlar için değişen bir şey yok.
Ama görevi, yani belediye başkanlıkları, bu bayramdan sonra sona erecek olanlar için durum hiç de öyle değil…
Kolay değil, koskoca belediye başkanısınız ve her bayram düzenlenen “toplu bayramlaşma” programlarında geleniniz gideniniz eksik olmuyor.
İnsanlar sizinle bayramlaşmak adına sıraya giriyor. Hatta insanlarla bayramlaşırken “Hasan Celal Güzel” örneği gibi birinin kolunun bile çıktığı oluyor.
Bu Kurban Bayramı’nda da durum farklı olmayacak. İnsanlar belediye başkanlarıyla bayramlaşabilmek için sıraya girecek…
Tuhaf ama dünyanın düzeni bu, o makamdan biran olsun uzaklaştınız mı bir daha sizi kimse hatırlamaz.
Hatta bir bayram günü Atatürk Bulvarı’nda yürüseniz kimse bayramlaşmak için yanınıza bile yaklaşmaz.
Tam tersi sizi gören yolunu bile değiştirir. Uzaktan göz ucuyla selam vermesini beklersiniz ama nafile…
Ben oldum olası bu tür bayramlaşmaları bir “maskeli baloya” benzetmişimdir. Sadece belediyelerde değil diğer kurumlarda da durum aynıdır.
İnsanların bu tür bayramlaşmalara isteyerek değil aksine “gerçek yüzlerini” gizleyerek katıldıklarını düşünmüşümdür.
Hele düzenlenen bayramlaşma merasimlerinde katılanların sayısına bakarak bundan bir mana çıkartılmasını da hiç anlayamamışımdır…
Halk arasında “gönüllerin başkanı” diye şahane bir tabir vardır. Siz eğer gerçekten duruşunuzla, hizmetlerinizle ve de kişiliğinizle kendinizi sevdirdiyseniz ne ala.
Belki sizi sevenlerin, gönül verenlerin ve saygı duyanların sayısı bayramlaşma merasimlerine katılanlardan azdır ama en azından yüzlerinde “maske” yoktur.
Sizin hakkınızda ne kadar karalama yapılırsa yapılsın, üzerinize ne kadar “çamur atılırsa” atılsın siz onlar için hep “gönüllerin başkanı” olursunuz.
Dolayısıyla bu duygu ve düşünceyle, bazı “başkanların son bayramı” kutlu olsun derken “gönüllerin başkanlarına” ise nice bayramlar diliyorum…
Next