Yaşanan depremler ile baronun yardımlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Sakarya Baro Başkanı Av. İlknur Ebiz Yıldız, depremde sorumlulukları bulunanların cezalandırılması için suç duyusunda bulunduklarını, yatay mimarinin yaygınlaştırılmasını, bilim insanlarının uyardığı büyük Marmara depremine hazırlıklı olunması gerektiğini ve Sakarya Barosu olarak dayanışma ruhuyla ‘önlem, önlem, önlem’ dediklerini belirtti. GÖNÜLLÜ EKİPLER Sakarya Barosu üyesi avukatlardan ve stajyerlerden oluşan iki gönüllü deprem ekibi, çalışmalara katkıda bulunmak adına afet bölgelerine gitti. Gönüllü deprem ekipleri 2 grup olarak ayrı ayrı 1’er gün arayla yola çıkarken, yaklaşık 50 kişi afet bölgelerine gitti. Öte yandan halen ekibin bir bölümünün ise afet bölgesinde bulunduğu vurgulandı. YARDIM TIRLARI Baro, başlattığı nakdi yardım kampanyası ile aldığı ihtiyaç malzemelerini, deprem bölgelerindeki afetzedelere tırlar ile ulaştırdı. Bunun dışında da Türkiye Barolar Birliği ile koordineli olarak soba, çadır ve konteyner yardımlarına devam ediyor. "DEPREM FELAKETİNİN ACISINI EN DERİNDEN HİSSETTİK" Sakarya Barosu Başkanı Av. İlknur Ebiz Yıldız, hem yardımlara hem de yaşanan depremlere ilişkin konuştu. Başkan Yıldız, “Sakarya olarak 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’ni en acı şekilde yaşamış şehirlerden biriyiz. Bu nedenle Kahramanmaraş ve çevre illerde yaşanan deprem felaketinin acısını en derinden yürüklerimizde hissediyoruz. Depremin ilk gününden itibaren afetzedelerimize Sakarya Barosu olarak meslektaşlarımızla el ele vererek elimizden ne geldiyse yardımda bulunduk, bulunmaya devam ediyoruz. Bu doğrultuda dayanışma ruhuyla bir aile gibi hareket ederek hem nakdi yardım kampanyamıza destekte bulunan hem de gönüllü olarak deprem bölgelerine giden tüm meslektaşlarıma ve tüm şehrimize teşekkür ediyorum. Depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Tekrardan ülkemize geçmiş olsun” diye konuştu. "YASAL DÜZENLEME İLE TEDBİRLER YÖNETİLMELİ" Baro Başkan Av. İlknur Ebiz Yıldız, “Bu yaşadığımız afet bize gelmekte olduğu bilim insanlarınca haber verilen Büyük Marmara depremine hazırlıklı olmamızın ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Gerekli tüm önemleri almamız elzemdir. Kendimiz de 1999 yılından kalan binaların deprem yorgunu olduğunu unutmamalıyız ve bu binaların derhal kentsel dönüşüme girmesi gerektiği de tartışmasızdır. Öte yandan zemin sıvılaştırılması olan alanlarda bu şartlara uygun bina yapılması ve diğer teknik şartların sıkı sıkıya denetlenmesi bir zarurettir. Gerekirse bu konuda topyekûn bir yasal düzenleme yapılması halinde kentsel dönüşüm mülk sahiplerinin ihtiyarından çıkartılmalı ve tedbirler zorunluluk içeren bir biçimde yönetilmelidir. Anayasamız kamu yararı söz konusu olduğunda mülkiyet hakkına müdahalenin mümkün olacağını ifade etmekle hukuki zemini oluşturmuştur. Dolayısıyla bu zorunluluk çerçevesinde hukuksal alt yapının da hazırlanarak vereceği güçle topyekûn bir seferberlik anlayışıyla sürecin yürütülmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verdi. "YATAY MİMARİ UYGULAMASI YAYGINLAŞTIRILMALI" Başkan Yıldız, “Sakarya yatay mimarinin uygulandığı ilk şehirdir. Bu uygulama yaygınlaştırılmalıdır. Uygulamanın ülke geneline yaygınlaştırılması yönündeki çağrımızı yineliyoruz. Öte yandan tarım alanlarının imara açılmaması elzemdir. Zemin sıvılaşmasının olduğu yerlerde yerleşimin önüne geçilmeli ya da teknik olarak uygun bulunduğunda mümkün olmalıdır. Yine ilimizde çok katlı bina yapımına dair imar değişikliklerine müsaade edilmemeli, yapılan binalarda ve önemle vurgulamak isteriz ki özellikle kamu binalarında bilimin emrettiği izolatör sistemleri uygulanmalıdır” dedi. "SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK" Yıldız, “Sakarya Barosu olarak depremin ilk gününden itibaren gerek afet bölgelerinde gerekse ilimizde TBB, Sakarya Valiliği, Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve AFAD İl Müdürlüğü ile koordineli olarak dayanışmaya dair tüm gücümüzle hareket etmekteyiz, ediyoruz. Öte yandan bölgelerde yaşanan depremlerde sorumlulukları olan herkes için hukuki sürecin de takipçisi olduğumuzu ve bu konuya dair TBB ve tüm il barolarımızla koordineli çalıştığımızı, sorumluların cezalandırılmasına dair suç duyusunda bulunduğumuzu kamuoyu ile paylaşırız” ifadelerini kullandı. "‘ÖNLEM, ÖNLEM, ÖNLEM DİYORUZ'" Yıldız, “Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Felaket daha gelmeden önce önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek gerekmektedir. Geldikten sonra düşünmenin yararı yoktur' demiştir. O’nun gösterdiği yolda topyekûn dayanışma ruhuyla Sakarya Barosu olarak ‘önlem, önlem, önlem’ diyoruz. Son olarak meslektaşlarımızı ve stajyerlerimizi, afet bölgelerine ulaştıran Sakarya VİB Turizm’e, tüm desteklerinden ötürü çok teşekkür ediyorum” dedi.