DEVASI VE ŞİFASI OLACAĞIZ

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Adapazarı İlçe Başkanı Ahmet Özkan, Asgari ücretin alım gücünün olağanüstü düştüğünü belirterek, Asgari Ücret konusunda yaptığı açıklamada; “Asgari ücretin alım gücü, son derece önemli. Türkiye'de asgari ücret ortalama bir ücret. Bu nedenle asgari ücret konuşulurken aslında ortalama ücret konuşulmaktadır. Asgari ücretin kamuoyu tarafından büyük bir dikkat ve ilgi ile takip edilmesi bundandır.  Aslında devletin toplumla yaptığı en büyük sözleşme konuşulmaktadır. Ülkemiz dışında pek çok ülkede asgari ücret toplumun yüzde 5’i ile yüzde 10’unu etkilemektedir. Ancak asgari ücretin kapsadığı çalışan sayısı ülkemizde yüzde 60’a ulaşmış durumda. Türkiye'nin asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılması lazım. İnsanımız açlık sınırının altında bir asgari ücretle hayat mücadelesi veriyor. Asgari ücretin mutlaka insan onuruna yakışır bir düzeye çıkartılması lazım. Ancak milletimiz yoksulluğa düşürülmesinin hesabını, sandıkta soracak. Asgari ücretlinin de devası ve şifası olacağız ” dedi.

“95 DOLAR BUHARLAŞTI”

Özkan açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “2022 yılbaşında asgari ücret 390 dolara denk geliyorken, fiyat artışlarına karşı emekçileri ezdirmeyeceğiz diyen iktidar, 2022 Temmuz ayında  asgari ücreti 325 dolara yükseltmişti… Şu anda asgari ücret dolar karşılığı 295 dolar. Bir yıl içinde asgari ücretin içinden 95 dolar buharlaşmış. Milli paramızın alım gücü erirken asgari ücret yoksulluk sınırının da altında kaldı.  

“YOKSULLUK SINIRI ALTINDA KALDI”

Türk-İş, kasım ayında açlık sınırının 7 bin 786 TL'ye, yoksulluk sınırının ise 25 bin 365 TL'ye yükseldiğini, Bekar çalışanın yaşama maliyeti 10 Bin TL’yi geçtiğini açıkladı… 5.500 TL olan asgari ücret, böylece 7 bin 786 TL olan, açlık sınırının da  2 bin 286 TL altında kalmıştır. Emeği ile mücadele edenler, yoksulluk sınırının altında bir ücretle hayatını idame etmeye mahkum edilmiştir. Kendi çocuklarına hak görmedikleri bu asgari ücreti vatandaşa da hak görmesinler.

"ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRINI AŞMALI"

İktidar, asgari ücret ile ilgili, Ocak ayında memur maaşlarını, ücretleri, asgari ücreti artırayım, millette işler iyi gidiyor havası yaratayım ve seçimi kazanayım diye düşünüyor. Ancak ücretlilerin enflasyonun etkisinde kalan geliri eriyip gittiğinde, fiyatlar sürekli arttığında, alım gücü yine irtifa kaybedecek, bu ücret artışları çözüm olmayacaktır. Hızlıca güvenin inşaa edilmesi, piyasanın, ekonominin istikrara kavuşması, üretimin, yatırımın artması, milli paramızın alım gücünün değer kazanması ve değerini korumasının sağlanması gerekiyor.  

“HALKTAN SABIR ETMELERİ İSTENİYOR”

Hükümet kanadından insanımıza 2018 yılından bu yana sürekli sabır ve destek isteniyor. Ailesi daha iyi beslenemediği için üzülen bireylere, çocuğunun beslenme çantasına ne koyacağını bilemeyen anneye, yıllarca hazırlanıp, hayalindeki üniversiteyi kazanan ancak para bulamayan ve kayıt yaptıramayan öğrenciye sabır diyemezsiniz, daha ucuz diye sabahın soğuğunda yağmur altında ekmek kuyruğunda bekleyen emekliye sabır diyemezsiniz. Ortaokul çocukları okul yerine tezgahta, atelyede çalışıyorsa sabır diyemezsiniz. Bir öğretmen başka şehirdeki eşinin ailesinin yanına gitmek için bilet alamıyorsa sabır diyemezsiniz. Anayasa mahkemesi başkanı her fırsatta hukuk çığlığı atıyorsa sabır diyemezsiniz.

SABIR DA ŞÜKÜR DE DİNİMİZİN GEREĞİDİR

Sabır da şükür de dinimizin gereğidir ama kendi çıkarı için insanlar başkalarının dini duygularını istismar edemezler.  Faturaların yakıcı etkisi ile geçinemeyen, 1800 TL maluliyet aylığı, yetim aylığı alan insanlara, 3500 TL emekli maaşı alan insanlara sabır diyemezsiniz. 4,5 yıldır aynı şeyi tekrar ediyorlar. Sıkıştıkça vatandaşın dini inançları istismar edilmemeli. Ne desteği ? Ne sabrı ? Yeter artık. Sabır çeke çeke sabır taşı çatladı. İnşallah Milletimize DEVA olmaya geliyoruz. ”