İlkokul çağlarımızda biz de sınıfımızda senenin bir günü “yerli malı haftasını” kutlardık.

Hatta “yerli malı haftası” sebebiyle Allah ne verdiyse evden getirdiğimiz meyveleri çıkarır arkadaşlarımızla birlikte yerdik.

Yani “dostlar alışverişte görsün” misali yediğimiz elma, armut nadiren muz türü meyvelerle haftayı geçiştirirdik…

O günden bugüne çok fazla bir değişiklik olduğunu sanmıyorum. Değişen tek şey “yerli malı haftasının” bu defa haftalara sığmayıp bir hayli uzun tutulmasıdır.

Bir de okulların durumuna ve öğretmenlerin keyfine göre değişik isteklerin dile getirilip öğrencilerden talep edilmesidir.

Tabi bu talepler velilere yansıdığından bazı okullarda “yerli malı haftası” kutlamaları şikâyet konusu olmaya başladı…

Mesela geçen hafta çocuğu Mehmet Zorlu İlköğretim Okulu’nda okuyan bir veli aramış ve bu konudaki şikâyetini dile getirmişti.

Maalesef “medyadetay.com’un” taşınma telaşı içinde olduğumuzdan bu velimizin şikayetini unuttuk gitti.

Dün tekrar arayınca bu defa söz verdik ve velimizin “yerli malı haftası” ile ilgili şikâyetini dile getirelim istedik…

Velimizin şikâyeti şu; Mehmet Zorlu İlköğretim Okulu’nda okuyan çocuklardan sınıf öğretmeni “yerli malı haftası” sebebiyle ilginç bir talepte bulunmuş.

Buna göre her öğrenciden ülkemizin değişik yörelerine ait yemeklerden yapılıp okula getirilmesi istenmiş.

Bu velimizin çocuğuna da “Burdur” yöresine ait yöresel yemekler düşmüş ve bu yemeklerin yapılarak sınıfa getirilmesi istenmiş…

Doğrusunu isterseniz bu öğretmen hangi akla hizmet böyle bir talepte bulundu bilemiyorum ama öğrenci velisinin tepkisini anlayabiliyorum.

Zira “Burdur” nire, Adapazarı nire! Sonra ne alaka! Hani Adapazarı’nın yöresel yemekleri desen belki anlarım.

Sakarya’daki bir öğrenci velisi “Burdur” yöresine ait yemekleri yapmayı nereden bilsin? Zaten böyle bir mecburiyeti de yok…

Öyleyse geriye bir tek şey kalıyor! O da bu öğretmenin canı Türkiye’nin çeşitli yörelerindeki yemekleri çekti ve “yerli malı haftasını” da bahane etti.

Sonra da fırsat bu fırsat deyip “Burdur” ceviz ezmesini, Gaziantep’in baklavasını, Urfa’nın içli köftesini, Diyarbakır’ın çiğ köftesini çocuklara yükledi.

Buna düpedüz “yerli malı haftasını fırsata çevirmek” denir. Dahası veliler bu konuda tepki göstermekte de haklı…