Büyükşehir Belediyesi Serdivan’da bir “kavşak” düzenlemesi yapıyor. Yapılan çalışmaları gördünüz mü bilmiyorum.
Nitekim biz her hafta Sapanca’ya derse giderken o malum “kavşağı” kullanmak durumunda kalıyoruz.
Her defasında da o “kavşağa” yaklaştığımda resmen “strese” giriyorum. Zira o kadar karmaşık bir “kavşak” ki, adeta kimin neraden gelip nereye gittiği belli değil…
Yanılmıyorsam o bölgeye ilk kavşak 2007 yılında yapıldı. Ortaya kocaman bir döner göbek kondu ve bunun adına da “kavşak” dendi.
Ancak kısa bir süre sonra Serdivan istikametinden gelen sayısını benim bile unuttuğum yolar hesaba katılmayınca trafik işin içinden çıkılmaz bir hal aldı.
Baktılar olmuyor, bu defa koca “kavşağın” hemen yanına yavru bir “kavşak” daha kondurup problem çözüldü zannedildi…
Tabi birbirine paralel o kadar anlamsız ve gereksiz yollar açılmaya başlandı ki bu yavru “kavşak da” o bölgedeki trafiği rahatlatmaya yetmedi.
Bu defa aynı bölgeye üçüncü bir yavru “kavşak” daha yapıldı. O da olmadı “kavşaklar” arasına tuhaf bağlantı yolları yapıldı.
Neticede o bölge trafik akışı bakımından içinden çıkılmaz bir hal aldı. O “kavşakta” meydana gelen kazalar birbirini kovaladı…
Şimdi aynı bölgede yeniden bir çalışma yapılıyor. Mevcut “kavşağa” bazı yollar bağlanıp trafik rahatlatılmak isteniyor.
Ancak yapılan son çalışmanın da o “kavşaktaki” trafik keşmekeşini rahatlatacağına pek ihtimal vermiyorum.
İnşallah biz yanılırız da bu defa yapılan iş gerçekten amaca hizmet eder. Yoksa kısa bir süre sonra aynı “kavşakta” yeni bir çalışma daha başlarsa hiç şaşırmayın…
Biz şehir plancısı değiliz. Orada nasıl bir çalışmanın yapılması gerektiği konusu bizim işimiz değil. Ancak hayatımızda da ilk defa “kavşak” görmüyoruz.
Siz o alanda Ankara, Bursa, Kocaeli gibi illerde olduğu gibi “battı-çıktı” tabir edilen yöntemler kullanmadığınız müddetçe o “kavşakta” trafiği biraz zor rahatlatırsınız.
Kaldı ki o bölge “battı-çıktı” veya “üst geçit” gibi yöntemlere son derece de müsait. Yeter ki bünyenizde böyle bir projeyi hayata geçirecek kadrolarınız olsun…
Biz vatandaş olarak o “kavşakta” nereden gelip nereye gideceğimizi şaşırmayıp kazasız belasız ve de “küfürsüz” yolumuza devam edebiliyor muyuz ona bakarız.
Eğer o “kavşağa” girdiğimizde saç-baş yolup bir de üzerine “küfür” yiyorsak o zaman amaç hâsıl olmamış demektir.
Kim bilir bugüne kadar yapılan çalışmalarla “yazboz kavşağı” haline gelen o bölge son haliyle trafiği rahatlatır da biz de yazdığımız bu yazıdan utanırız. Ya tersi olursa…?
